Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalılardan A.. O.."ın sürücüsü ve işleteni, diğer davalı A.. S.. A.Ş"nin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın yaptığı trafik kazası neticesinde idarelerine ait olup yol kenarında bulunan demir korkuluklara çarptığını, davalının korkuluklara çarpması nedeniyle idarelerini 3.296,07 TL. zarara uğrattığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.296,07 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini dava etmiş; 22/10/2013 tarihli ıslah dilekçesiyle de alacağa kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili, kaza tarihinden itibaren 2 yıllık sürede açılmayan davanın zamanaşımına uğradığını, sigortalıları olan diğer davalının kazada kusursuz olduğunu ve bu durumun kaza tespit tutanağı ile de saptandığını, şirketlerinin kaza nedeniyle meydana gelen hasardan poliçe limitleri dahilinde sorumlu tutulabileceğini ve kabul anlamına gelmemekle birlikte şirketleri aleyhine ancak dava tarihinden itibaren faiz işletilebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı A.. O.., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davada Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olduğundan mahkemelerinin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına, 26/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.