Bozma üzerine Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Dairemizin 23.11.2017 tarihli ilamıyla, hükmün açıklanmasına neden olan suçlar yönünden uzlaştırma işlemlerinin yapılması gerektiğinin belirtilmesi, uzlaştırmanın karma yapısı itibarıyla sadece görülmekte olan davalarda değil, kesinleşen hükümlerde ve sanığın hukuki yararının bulunması, sabıka kaydında yer alması halinde, infaz edilmiş hükümlülükler yönünden de uygulanması gerektiğinin anlaşılması karşısında, mahkemece, "yapılan incelemede ihbar ilamı ile ilgili uzlaştırma işlemi yapılmadığı, kararın kesinleştiği verilen hapis cezasının infaz edildiği" biçimindeki gelen yazı cevabına göre hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; a-Sanığın aşamalarda tehdit suçunu kabul etmemesi, dosyada görgü tanığı bulunmaması, sanık ile katılan arasında husumet olduğunun anlaşılması karşısında; müşteki ve katılanın beyanının ne suretle sanık savunmasına üstün tutulduğu açıklanıp tartışılmadan, yetersiz gerekçe ile mahkumiyet hükmü kurulması, b- Sanığın öncelikle katılanın kendisine hakaret ettiğini savunması karşısında; olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre TCK’nın 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, Kanuna aykırı ve sanık ..."nün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.