Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2021/400
Karar No: 2021/1287
Karar Tarihi: 23.03.2021

Danıştay 10. Daire 2021/400 Esas 2021/1287 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/400
Karar No : 2021/1287

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- ... (Müteveffa)
2- ...
3- ...
4- ...

VEKİLİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı

VEKİLİ : Av. …

İSTEMLERİN_KONUSU : .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, Bayrampaşa Cezaevi'nde 20/09/1999 tarihinde meydana gelen olayda, idarenin kusurlu davranışlarından dolayı yakınları ...'in öldüğünden bahisle anılan eylem nedeniyle zarara uğradıklarını ileri sürerek, davacılardan ... için 50.000,00 TL, ... için 50.000,00 TL, ... için 450.000,00 TL (miktar artırım dilekçesiyle), ... için 150.000,00 TL (miktar artırım dilekçesiyle) olmak üzere toplam 700.000,00 TL maddi, her bir davacı için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 900.000,00 TL zararın olay tarihi olan 20/09/1999 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; Mahkemelerince verilen davanın kısmen kabulüne kısmen de reddine dair ... tarih ve E:..., K:… sayılı kararın, Danıştay Onuncu Dairesinin 30/06/2006 tarih ve E:2005/707, K:2006/4731 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozulan kararda ısrar edilmesine ilişkin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 27/10/2011 tarih ve E:2007/2981, K:2011/927 sayılı kararıyla bozulması üzerine verilen, davanın reddine dair 25/11/2014 tarih ve E:2014/2316, K:2014/2356 sayılı kararın, taraflarca temyiz edilmeksizin 02/03/2015 tarihinde kesinleştiği, davacılar tarafından 25/02/2015 tarihinde yapılan bireysel başvuru üzerine Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümünün … tarihli, … başvuru numaralı kararı ile yaşam hakkının maddi boyutunun ihlal edildiğine karar verilerek, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere kararın bir örneğinin Mahkemelerine gönderilmesi üzerine esasa kaydedilen dava dosyasının yeniden incelendiği, davacılardan ...'in 09/03/2018 tarihinde vefat ettiği anlaşılmakla, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca adı geçen davacı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasının gerektiği, dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümünün ihlal kararı ile belirlenen ilkeler ve tespitler ışığında yapılan değerlendirmede, Anayasanın 17. maddesinde, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğunun hüküm altına alındığı; kamu idarelerinin yapmakla yükümlü bulundukları kamu hizmetlerini gereği gibi ifa etmekle beraber bu hizmetin işleyişini sürekli olarak kontrol etmek ve hizmetin yürütülmesi sırasında, kişilerin yaşamlarını ve sağlıklarını koruma konusunda gerekli önlemleri almakla yükümlü olduğu, idarenin bu yükümlülüğünü yerine getirmemek suretiyle hizmetin kötü veya geç işlemesi veya gereği gibi işlememesi ve bu yüzden bir zarar verilmiş olması halinde tazmin sorumluluğunun doğacağının açık olduğu, davacıların yakınının öldüğü olayda, Devletin sıkı kontrolü altında olması beklenen cezaevinde tutuklu bulunan ölenin idarenin koruma ve gözetimi altında bulunması ve her türlü tehlikeden emin olması gerekirken, olayın gerçekleştiği Ceza İnfaz Kurumunda bir birine husumet besleyen iki farklı suç örgütü üyesi olduğu ileri sürülen şahısların bulunduğunun bilinmesine rağmen, Ceza İnfaz Kurumu idaresince, Ceza İnfaz Kurumunda koğuş kapılarının usulsüz olarak açık tutulduğu, tutukluların koridorlarda dolaştıkları, topluluklar hâlinde sohbet ettikleri, hükümlü ve tutukluların idareden izin alarak veya almayarak başka koğuşları ziyaret ettikleri, koğuşu terk ettiklerinde üstlerinin aranmadığı, Cumhuriyet Başsavcılığının tüm uyarılarına rağmen bu usulsüz ve yasak uygulamalara son verilmediği, suç örgütü üyelerinin Ceza İnfaz Kurumu içine ateşli silah, kesici/delici alet, cep telefonu ve uyuşturucu madde sokabildiği, Ceza İnfaz Kurumu idaresi ile suç örgütlerinin Ceza İnfaz Kurumundaki liderleri diye değerlendirilebilecek şahıslar arasında uygunsuz, hakaret içerikli konuşmalar yapıldığı dikkate alındığında, Ceza İnfaz Kurumu İdaresince, ölenin yaşam hakkını korumaya yönelik gerekli, makul ve önleyici tedbirlerin alınmaması ve bu konuda Ceza İnfaz Kurumu idaresine yüklenen pozitif yükümlülükler hilafına hareket edilmek suretiyle mevcut ve idarece bilinen riskin artmasına ve nihayet kendisine canını emanet etmiş bulunan davacıların yakınının ölümüne sebebiyet verildiği anlaşıldığından, olayda davalı idarenin hizmetin işleyişinde kusurunun bulunduğu sonucuna varıldığı, Mahkemelerince, destekten yoksun kalma tazminatının belirlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, 09/01/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle, "müteveffanın eşi ...'in 391.711,00 TL, Anne ...'nın 46.653,00 TL, Baba ...'in ise 6.403,00 TL tutarında destekten mahrum kaldıkları, kardeş ...'nın ise ölüm nedeniyle destekten mahrum kalmadığı" yönünde görüş ve tespitlere yer verildiği, 27/01/2020 havale tarihli miktar arttırım dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin talep miktarının davacılardan ... için 450.000,00 TL'ye, ... için ise 150.000,00 TL'ye çıkarıldığı, bilirkişi raporunun, hükme esas alınabilecek nitelikte bulunduğu, taraflarca rapora yapılan itirazlar raporu kusurlandırıcı nitelikte görülmediği, müteveffanın eşi ...'e 391.711,00 TL, Anne ...'ya 46.653,00 TL ödenmesi gerektiği, kardeş ...'nın müteveffadan destek gördüğüne dair veri bulunmadığından bu kişiye yönelik maddi zarar istemi ile diğerlerinin fazlaya dair taleplerinin ise reddi gerektiği sonucuna varıldığı, olayda, idarenin hizmet kusuru nedeniyle ölüme sebebiyet verilmesi neticesinde, eş, oğul ve kardeşini kaybeden davacıların bu olay sebebiyle maruz kaldıkları üzüntü ve ızdırabın kısmen de olsa giderilmesi için ve yakınlık dereceleri, hakkaniyet gereği takdiren, anne … için 20.000,00 TL, eş ... için 20.000,00 TL ve kardeş … için ise 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi, fazlaya dair istemin ise reddi gerektiği gerekçeleriyle, ... yönünden, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına; diğer davacılar yönünden ise davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, idarece temyiz posta giderinin süresinde yatırılmamış olması nedeniyle idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği, bilirkişi raporunda destek paylarının hatalı belirlendiği, idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedildiği; davalı idare tarafından, olayda idarelerine atfedilebilecek bir kusur olmadığı, davacılar yakınının iki suç örgütü arasında çıkan silahlı çatışmada öldürüldüğü ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMASI : Taraflarca temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi