21. Hukuk Dairesi 2011/10825 E. , 2013/3622 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 4/b tarım sigortalısı işleminin iptaliyle 01/06/2006-31/12/2010 tarihleri arasında isteğe bağlı Sosyal Güvenlik Kurumu sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 31.3.2006 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olmadığının ve 1.6.2006 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, davanın kabulü ile, davacının 1.6.2006 tarihinden itibaren 5510 sayılı Yasa 4/b kapsamında sigortalı olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 1.6.2006-2009/Eylül tarihleri arasında 506 sayılı Yasa"ya tabi isteğe bağlı sigortalı olduğu, 1.2.2000-23.9.2009 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olarak tescilinin bulunduğu, 15.6.1996-23.9.2009 tarihleri arasında Ziraat Odası kaydının bulunduğu, 21.4.2006 tarihine kadar devam eden Tarım Kredi Kooperatif kaydının bulunduğu, 2000-21.4.2006 arası ve 26.5.2010 tarihinde prim ödemelerinin bulunduğu, zirai taşınmazlarının olduğu, bu kayıtlardan davacının tescil edildiği 1.2.2000 tarihinden ziraat odası kaydının sona erdiği 23.9.2009 tarihine kadar 2926 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılık koşullarını taşıdığı, bu dava ile 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığına geçerlilik kazandırmayı amaçladığı anlaşılmaktadır.
Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa yer verilmemiş olup "çakışan sigortalılık" olarak adlandırılan, bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olması hali, zorunlu sigortalılıkların çakışması halinde yasalarda yer alan düzenlemelerde önceden başlayan sigortalılığa geçerlilik tanınarak, isteğe bağlı sigortalılıkta ise, 506 sayılı Yasa’nın 85. maddesi uyarınca malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına isteğe bağlı olarak devam edebilmek için, herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna zorunlu ya da isteğe bağlı sigortalı olmamak koşulu arandığından isteğe bağlı sigortalılık ile zorunlu sigortalılığın çakıştığı bu gibi uyuşmazlıklarda, anılan maddede yer alan "sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak çalışmaya başlayanların, çalışmaya başladıkları günden itibaren" isteğe bağlı sigortalılığın sona ereceği hükmü dikkate alınarak zorunlu sigortalılığa değer verilmek suretiyle "çakışan sigortalılık" sorunu çözüme kavuşturulmalıdır.
Bu yönüyle dava konusunun doğrudan 2926 sayılı Yasa’da öngörülen sigortalılık hak ve yükümlülüklerini etkileyeceği ortadadır. Sözü edilen sosyal sigortalılık, kişinin Anayasa’da ifadesini bulan temel sosyal haklardan olan sosyal güvenlik hakkına ilişkindir. Nitekim, Anayasa’nın 12. maddesine göre, herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.
Anayasa’nın 60. maddesinde ise, “herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, sosyal güvenlik hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı dokunulmaz ve feragat edilemez bir hak olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelere göre davacının 1.2.2000-23.9.2009 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/b-4 maddesi kapsamında sigortalı olduğundan isteğe bağlı sigortalılığın başladığı 1.6.2006 tarihinden itibaren davacının zorunlu tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptali hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum"un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.