Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/849 Esas 2021/3529 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/849
Karar No: 2021/3529
Karar Tarihi: 26.05.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/849 Esas 2021/3529 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalılardan ...’ın kendisine borcu sebebiyle icra takibi yaparak alacaklı olduğunu ve bu nedenle ortaklığın giderilmesi davası açabilmek için yetki belgesi alındığını beyan ederek, müşterek mülkiyete tabi 27 adet bağımsız bölümün satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir. İcra mahkemesinden yetkiye dayalı olarak açılan davada, davalının payının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekmektedir. Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise, taşınmazların miktarına göre borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir. 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, borçlunun haczedilen tarım arazisi niteliğindeki payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale gelmiştir. Ancak, alacaklının İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince yetki alarak dava konusu taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı bulunmadığından, doğrudan icra yoluyla satışa tabi olan taşınmazlarda böyle bir dava açılamaz.
14. Hukuk Dairesi         2019/849 E.  ,  2021/3529 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.03.2016 gününde verilen dilekçe ile İİK"nun 121. maddesine dayalı ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, davalılardan ...’ın müvekkiline borcu sebebiyle hakkında icra takibi başlatıldığını ve haczin kesinleştiğini, icra hukuk mahkemesinden ortaklığın giderilmesi davası açabilmek için yetki belgesi alındığını beyanla, davalı borçlu murisinin maliki olduğu 27 adet bağımsız bölüm üzerindeki ortaklığın, satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, yasal değişiklik nedeniyle borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı istenebileceğinden alacaklının ortaklığın giderilmesi davası açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.

    İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
    Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir.
    Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur.
    5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişikliğe bağlı olarak, alacaklı (davacı) tarafından borçlunun haczedilen tarım arazisi niteliğindeki payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale gelmiştir. Bir başka ifadeyle borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı için borçlunun dava konusu taşınmazda “paylı” malik durumunda olması gerekmektedir. Ancak bu halde alacaklının (davacı) İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince yetki alarak dava konusu taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı bulunmadığından davanın reddi gerekmektedir.
    Somut olaya gelince; mahkemece dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarının dosyasına getirtilmediği ve incelenmeksizin yasal değişiklik nedeniyle borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı istenebileceğinden alacaklının ortaklığın giderilmesi davası açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. UYAP sisteminde bulunan Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) kayıtları üzerinden yapılan güncel sorgulamaya göre dava konusu taşınmazlarda davalı takip borçlusu ...’ın müşterek mülkiyet hükümlerine tabi payı olmayıp taşınmazların murisi adına kayıtlı iken mirasçılarına intikal ettiği ve mirasçılar arasında elbirliği halinde mülkiyet durumunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, dava konusu taşınmazların tapu kayıtları getirtilmeden ve yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca araştırma yapılmadan yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 26.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.