18. Ceza Dairesi 2016/16236 E. , 2019/970 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın aşamalardaki savunmasında atılı suçları kabul etmeyerek, mağdur infaz koruma memurunun kendisine tekme attığını, askerlerin ve doktorların gelerek mağduru engellediklerini söylemesi karşısında, soruşturma evresindeki anlatımlardan olaya ilişkin görgüye dayalı bilgisi olduğu anlaşılan tanıklar ...,... ve ... usulünce duruşmaya çağrılarak dinlenilmeden ve olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden TCK’nın 29, hakaret suçu yönünden ise anılan Kanun"un 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2- Sanığın mağdur infaz koruma memuru dışında, olay yerinde bulunan jandarmalara da hakaret ettiği şeklinde iddia olunan olayda, müşteki jandarmaların, adreslerinden çağrılıp CMK"nın 210/1. maddesi gereğince dinlenilmeden, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle hakaret suçunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığı kararı verilmesi ve hükmün ilgili fıkrasındaki uygulama maddesinin “TCK’nın 43” yerine “CMK’nın 243” olarak yazılması,
3- Olay tarihinde tutuklu olan sanığın, infaz koruma meğmuru olan mağdur ... ’e yönelik "seni dışarıda vurduracağım, seni dışarıya çıkınca ben vuracağım" diyerek tehdit ettiği, hakkında işlem yapılacağının söylenmesi üzerine masa ve sandalyeleri infaz koruma memuruna fırlattığı şeklinde iddia olunan eylemlerin, bir bütün halinde hakkında işlem yapmak isteyen ve bu yönde davranan infaz koruma memuruna karşı, görevini yaptırmamak için direnme niteliğinde olduğu ve TCK’nın 265/1. ve 4. maddeleri uyarınca hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, tehdit ve kasten yaralama suçlarından ayrı ayrı yazılı şekilde hüküm kurulması,
4- Yaralama suçundan kurulan hükümde, uygulama maddesinin “TCK"nın 86/2” yerine aynı Kanun"un “106/1-1. cümlesi” olarak yazılması,
5- TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması,
Kanuna aykırı ve sanık ... vasisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.