Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R-
Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle; Aciz vesikalarının ibraz edildiğinden, dava şartının gerçekleştiği düşünülerek tarafların delilleri toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasının doğru bulunmadığı gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra, tasarrufun iptali talebi açısından dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı Ş.. E.. aleyhine açılan davanın kabulü ile, Bafra İcra Müdürlüğünün 2009/5012 ve 2012/5013 Esas numaralı takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere davalı 3. kişi Ş.. E.."in taşınmazları elden çıkardığı tarihteki değeri olan 72.600,00 TL tazminatın davalı Ş.. E.."den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Aynı şekilde davalı borçlunun borcundan
dolayı dava konusu taşınmazın cebri icra yolu ile satılması halinde de 3. kişi konumundaki davalının elinde bir bedel kalır ise bu bedel ile sorumlu tutulur. Somut olayda taşınmaz üçüncü kişi konumundaki davalı Ş.. E.."in elinde iken borçlu davalının dava dışı başka bir alacaklıya olan borcu nedeniyle cebri icra yolu satılmış olup alacaklıya yapılan ödemeden sonra üçüncü kişi olan davalı Ş.. E.. uhdesinde kalan bir paranın olmadığı dosyaya getirtilen icra dosyaları ve belgelerinden anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece davalı üçüncü kişiye tasarrufa konu taşınmazın satışı nedeniyle kendisinde kalan bir paranın olmaması nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına ancak davalıların dava açılmasına neden olmalarından dolayı yargılama gideri ile sorumlu tutulmalarına karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi hüküm fıkrasında hem tasarrufun iptali talebi açısından dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, hemde davalı Ş.. E.. aleyhine açılan davanın Kabulü ile, Bafra İcra Müdürlüğünün 2009/5012 ve 2012/5013 Esas numaralı takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere davalı 3. kişi Ş.. E.."in taşınmazları elden çıkardığı tarihteki değeri olan 72.600,00 TL tazminatın davalı Ş.. E.."den alınarak davacıya verilmesine karar verilmek suretiyle birbiriyle çelişen hüküm kurulması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 26/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.