4. Ceza Dairesi 2018/2826 E. , 2018/18210 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Birden fazla kişi ile birlikte tehdit, silahla kasten yaralama, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanıklar ... ve ... hakkında birden fazla kişi ile birlikte tehdit suçundan kurulan 09/02/2012 tarihli hükmün sanıklar tarafından temyiz edildiği, sanık ... hakkında silahla kasten yaralama ve kasten yaralama suçlarından verilen ve açıklanması geri bırakılan hükümlerin ise, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle 10/04/2014 tarihinde açıklandığı, bu kararları da o yer Cumhuriyet savcısının temyiz ettiği, bu nedenle 09/02/2012 ve 10/04/2014 tarihli kararların birlikte temyiz incelemesine tabi olduğu belirlenerek, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık ... hakkında silahla kasten yaralama ve kasten yaralama suçlarından verilen hükümlerinin temyizi yönünden;
Açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağı bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan ve duruşma açılmaksızın, Anayasanın 141/3 ve 5271 sayılı CMK"nın 34, 230, 232 ve 289/1-g (1412 sayılı CMUK"un 308/7.) maddelerine aykırı davranılarak gerekçesiz hüküm kurulması,
2-Sanıklar ... ve ..."e yükletilen birden fazla kişi ile birlikte tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden ise;
a-Sanıkların, tanık ..."ın dükkanında otururken, katılan ..."ı görmeleri üzerine aralarındaki alacak verecek meselesinden dolayı tartışmaya başladıkları ve tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucu sanıkların katılan ..."ı tehdit ettikleri şeklinde gerçekleştiği kabul edilen olayda; sanıkların ne şekilde fikir ve irade birliği içinde müştekiyi tehdit ettikleri açıklanmadan, yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
b-Sanık ..."un "kim olduğunu görmediği bir kişinin kafasına vurduğunu, daha sonra katılanların gelerek kendisine saldırdığını", sanık ..."in ise "Sanık ..."in dükkanın dışında oturduğunu, bir ara katılan ..."ın eşinin geldiğini, bir ses duyduğunu, dönüp baktığında sanık ..."in kafasından kanlar akmaya başladığını gördüğünü, bunun üzerine katılan ..."ın kendisinin üzerine atladığını ve darp ettiğini, daha sonra ise katılan ..."ın eşi ve çocuklarının kendilerine saldırdıklarını" beyan etmelerine ve tanık ..."ın ise "Sanık ..."in dışarıda oturuyorken, bir anda katılan ..."ın gelerek tezgahtaki demiri alıp, Hüseyin "in kafasına vurduğunu, bunun üzerine katılanlar ile sanıkların birbirlerine vurmaya başladıklarını" beyan etmesine karşın, sanıklar hakkında TCK"nın 29. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
c-Sonuç cezaların 2 yıl 1 ay hapis yerine, 1 yıl 13 ay hapis olarak eksik tayini,
Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ..."in 09/02/2012 tarihli kararlara, o yer Cumhuriyet savcısının ise sanık ... hakkında geri bırakılan hükümlerin açıklanmasına ilişkin 10/04/2014 tarihli kararlara yönelik temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.