10. Hukuk Dairesi 2015/12226 E. , 2015/14370 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, hukuki nitelikçe; dava dışı ..."nin süresinde ödenmeyen 2003-10. ay ile 2004/8. aylar arasındaki döneme ait prim, işsizlik sigortası primi ve gecikme zammının, işveren şirketin ortağı olduğundan bahisle davacıdan tahsili için, 6183 sayılı Kanunun 58. maddesi kapsamında, 13.09.2013 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı kurumun, alacaklarının vadesinin 1993- 06.07.2004 arası tahakkuk eden borçlar yönünden zamanaşımı süresi beş yıl ve bu tarihten sonraki dönem için 10 yıl olması, takip dosyalarında istenen borçların 2003/10 ila 2004/8 ayına ait borçlar olması, 06.07.2004 tarihine kadar tahakkuk eden borçların Mayıs 2004 ayına ait prim borçları olması, borç ödeme süresinin ilgili ayı takip eden ayın 1"i ile 30"u arasında olmakla Haziran 2004 ayına ait primin en erken 01.07.2004"de tahakkuk etmesi ve 30.07.2004"e kadar ödeme süresi bulunmakla, Haziran 2004 ayına ait prim için zamanaşımı süresinin 10 yıl, bu tarih öncesi borçlar için zamanaşımı süresinin 5 yıl olması gerekçesi ile 2004/6-7-8.ayına ilişkin borçlar yönünden hesap yaptırılarak davanın kısmen kabulü ile fazla isteğin reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 7. maddesi uyarınca 506 sayılı Kanunun 80. maddesi olup, birlikte sorumluluk ilkesini getiren anılan madde hükmüne göre; sigorta primlerini (fer"ileri ile) haklı sebepleri olmaksızın yasal süresi içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen tüzel kişiliği haiz işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri; iş bu prim borcundan dolayı Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuşlardır. Bu çerçevede, davacının ortağı olduğu şirketin prim borçlarından sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak, 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gereği öngörülmüş; 3917 sayılı Kanunla yapılan bu değişiklik aynı Kanunun 8.maddesi hükmüne göre, 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe girmiş; daha sonra, 24.06.2004 tarih, 5198 sayılı Yasayla aynı maddede yapılan değişiklik sonucunda, Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasanın 102. maddesinin de uygulanma olanağı bulunmadığı düzenlemesi getirilmiş ve düzenleme 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu durumda, zamanaşımı süresi bakımından 3917 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden önceki dönemle, 5198 sayılı Yasanın yürürlüğü sonrasına ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden, Sosyal Sigortalar Kurumu’nun alacak hakkı, Borçlar Kanunu’nun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Giderek, zamanaşımının başlangıç tarihi ise, yine, Borçlar Kanunu’nun 128. maddesi gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir. Zamanaşımının kesilmesi ve durdurulmasına ilişkin Borçlar Kanunu’nun 132. ve ardından gelen maddeleri de burada aynen geçerlidir. 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren, 3917 sayılı Kanunun getirdiği düzenlemenin geçerli olduğu tarihler arasındaki döneme ilişkin prim ve gecikme zammı alacakları yönünden ise, 6183 sayılı Kanunun zamanaşımına ilişkin 102. ve ardından gelen maddeleri geçerlidir. Bu yönde 102. madde hükmüne göre zamanaşımı süresi 5 yıl olup, zamanaşımı süresinin başlangıcı ise, alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden yıl başıdır.
Yukarıda anlatılanlar ışığında, 506 sayılı Yasa"nın 79 ve 80.maddeleri uyarınca 2004/6. dönemine ait prim borcunun tahakkuk tarihinin bir sonraki ay başı olması dikkate alındığında, bu döneminde zamanaşımına uğradığı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 08.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.