MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davalının serasındaki mahsulünün 1/4"ü karşılığı çalışmak üzere 2009 yılı ekim ayında anlaştıklarını, bu anlaşmaya güvenerek ailece birlikte çalışmaya başladıklarını, mahsul yetişip satışa hazır haline geldiğinde davalının anlaşmayı bozarak kendileri aleyhine şikayetçi olduğunu, davalının daha önce yanında çalıştırdığı işçilere de parasını ödememek için sorun çıkardığını, bu şekilde onları kovduğu ve bunu alışkanlık haline getirdiğini, çalışma yapılan alanın keşif yapmak suretiyle tespti ile çıkacak mahsulün 1/4 "üne karşılık olan alacağın fazlası saklı her biri için 1.000,00 TL olmak üzere şimdilik 3.000,00 TL" nin, ıslah ile de talebi 1.802,86 TL artırarak davalıdan tahsilin istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 4.802,86 TL alacağın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacıların dava dilekçesinde, davalı ile her birileri için 1.000,00 TL"ye anlaştıklarını ileri sürerek talepte bulunmuş oldukları anlaşılmaktadır. Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davanın kabulüne, 4.802,86 TL" nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hakimin iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, talepten fazlaya karar veremeyeceği yasal kuralına göre, talepten fazlasına
karar verilemez. (HMUK 74.mad., HMK 26. md) Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re"sen nazara alınması gerekir. O nedenle, davacının dava dilekçesinde talep ettiği tutarlar gözetilerek bu miktarları aşmamak üzere bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Birinci bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.