13. Hukuk Dairesi 2016/19324 E. , 2019/9337 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davalılardan arsa maliki ... ile diğer davalı müteahhit ... arasında gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılarak ..."a ait taşınmaz üzerine müteahhit ... tarafından bina yapılmasının kararlaştırıldığını ve davalı ... tarafından diğer davalı ..."a ait taşınmaz üzerinde kapıcı dairesinin bulunduğu katla birlikte 5 katlı, her katta 3 daire olarak ve bir dairesi de dubleks olacak şekilde bina yapımına başlandığını, binadaki dairelerin inşaat devam ederken davalılar tarafından davacılara anahtar teslim olmak üzere satıldığını, bu durumun tapu kayıtlarında belli olduğunu, ancak bina kapsamındaki dairelerin ve binanın ortak alanlarının sözleşme tarihinde teslim edilmediği gibi sözleşme şartlarına uygun da inşa edilmediğini, taşınmazlardaki eksikliklerin davalılar tarafından kabul edilmesine rağmen bu eksikliklere ilişkin bir işlem yapılmadığını ileri sürerek; bina kapsamında yapılması gereken eksik ve ayıplı işler, yapı kullanım izni alınması için yapılması gereken giderler ve davacıların yaptığı işler ile binanın sözleşmede belirtilen sürelerde teslim edilmemesi nedeniyle doğan zararların dava tarihi itibari ile piyasada rayiç fiyatları ile hesaplanarak tespiti ile şimdilik fazlaya ait hakları saklı tutularak her bir talep için 10,00 TL"nin davalılardan, ... Yaman"ın sorumluluğunun, satışını yaptığı daireler ile sınırlı ve orantılı tutularak, işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gereklidir. Yasada açıklandığı üzere tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişidir. Somut uyuşmazlıkta mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de; bir kısım davacıların taşınmazlarını davalı müteahhitten satın aldıkları ve davacıların binadaki ayıplı işler nedeniyle de taleplerinin olduğu gözönünde bulundurulduğunda davacıların, taraf olarak 4077 sayılı yasada tanımı yapılan “tüketici” sıfatında olduğu, dolayısıyla dava konusu uyuşmazlığın da söz konusu yasa kapsamında bulunduğu dikkate alındığında, davaya bakmaya tüketici mahkemeleri görevlidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Bu nedenle mahkemece Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, genel mahkeme olarak davanın esasına girilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarınn şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davacılara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.