(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/290 E. , 2011/26 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelemesinde:
Sanığın park halindeki kilitli aracın camını kırarak içindeki teybi aldığının anlaşılması karşısında, eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/1. maddesinin (b) bendine uyduğu gözetilmeden aynı maddenin (e) bendi ile hüküm kurulması sonuca etkili görülmediğinden ve araç camının kırıldığının tespit edilmiş olmasına göre, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 151/1. maddesi uyarınca mala zarar verme suçundan da hüküm kurulmaması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğname gibi ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelemesinde:
Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 31/3. maddesindeki hırsızlık suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde belirtilen genel dava zamanaşımının, suç tarihi olan 08.04.2002 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
III- Hükümlü ... hakkında kurulan hükmün incelemesine gelince:
26.12.2002 gün ve 2002/508-2002/808 sayılı hükmün sanıklar ... ve ...’in yasal süresi içerisindeki temyizi üzerine, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 06.12.2005 günlü kararı ile, 5237 sayılı Yasa hükümleri uyarınca değerlendirme yapılması için diğer yönleri incelenmeyen hükmün bozulmasına, bozmadan, hükmü temyiz etmeyen sanık ...’ın da yararlandırılmasına karar verilmiş ise de; 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 325. maddesinin düzenleniş amacının, aynı konumda olan sanıkların farklı ceza almalarını ve kararlar arasında çatışmayı önlemektir. Bu açıklamalar ışığında, hükmün, diğer yönleri incelenmeden bozulmasından, hükmü temyiz etmeyen sanığın yararlanma olanağı bulunmadığından, sanık ... hakkındaki hükmün, kesinleşen kararın uyarlanması niteliğinde olduğu ve bu nedenle, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.09.2007 gün ve 2007/125-2007/186 sayılı kararında da açıklandığı üzere, temyiz olunmaksızın kesinleşmesi nedeniyle lehe Yasanın belirlenmesine ilişkin olduğu kabul edilen hükümlü ... hakkındaki uyarlama yargılaması ile genel hükümlere göre hakkındaki yargılama süren sanıklar ... ve ... hakkındaki davanın, farklı hükümlere bağlı olması ve birlikte görülemeyeceği gözetilip, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi uyarınca ayırma kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devam olunarak hükümlü ... hakkında yazılı biçimde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.