Esas No: 2021/10982
Karar No: 2022/7583
Karar Tarihi: 13.04.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/10982 Esas 2022/7583 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/10982 E. , 2022/7583 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanıklar ..., ..., ... hakkında hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki mahkumiyet kararlarının incelenmesinde;
Sanık ...’ın eşinin 07/10/2015 havale tarihli dilekçesiyle temyiz ile eski hale getirme talebinde bulunduğu, Yerel Mahkeme tarafından eski hale getirme talebinin reddine karar verilmiş ise de, temyiz talebi ile birlikte yapılan eski hale getirme istemi 5271 sayılı CMK'nun 42/1. maddesi gereğince Yargıtayca karara bağlanacağından, sanık adına eşinin temyiz talebinin reddine dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2013/1591 Esas - 2014/1727 Karar sayılı ek kararı ve ... Ağır ceza Mahkemesinin 13/10/2015 tarihli 2015/864 değişik iş sayılı itirazın reddi kararının hukuken geçersiz ve yok hükmünde olduğu kabul edilip kaldırılarak sanığın eski hale getirme ve temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık ...'a Resmi Gazete'de ilan yoluyla yapılan 14/06/2015 tarihli tebligat işlemi usulsüz bulunduğundan sanık adına eşinin eski hale getirme talebi yerinde görülüp öğrenme üzerine 07/10/2015 tarihli temyiz inceleme talebinin yasal süresinde olduğu kabul edilerek sanık adına eşinin ve sanık müdafiinin temyiz istemlerine göre yapılan incelemede;
1)Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18.maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Hükme dayanak yapılan Yasa ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nun 232/6 madde ve fıkrasına aykırı davranılması,
3-Temel gün adli para cezası tayin edilip, artırım ve indirim nedenleri uygulandıktan sonra gün adli para cezasının adli para cezasına çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Hükümde takdiri indirim uygulanmasında Yasa maddesinin ilgili fıkrasının TCK.nun 62/1. yerine 62/2. olarak gösterilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK.nun 232/6.maddesine aykırı davranılması,
Sanıklar ... ve ... yönünden;
5-Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanıkların eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 24/10/2013 olduğu, iddianame düzenleme tarihinin ise 15/01/2014 olduğu,
UYAP'ta yapılan kontrolde;
Yargılaması devam ettiği anlaşılan ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/482 E. sayılı dosyasında sanıklara atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 06/10/2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 04.07.2014 olduğu,
Yine yargılaması devam eden ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/248 E. Sayılı dosyasında sanık ...'a atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 23/02/2013, 01/03/2013, 24/04/2013 olduğu, iddianame düzenleme tarihinin ise 15/01/2014 olduğu,
Anılan dosyalarda sanıkların eylemlerinin benzer mahiyette olduğu dikkate alınarak, anılan dosyaların incelenip, gerektiğinde birleştirilerek, sanığın bu eylemleri bir suç işleme kararı icrası kapsamında işleyip işlemediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
6-24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas - 2015-85 Karar sayılı ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin bazı fıkralarında yer alan hükümlerin iptaline dair kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
7-Dava konusu eşyanın TCK.nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde TCK.nun 54/1. maddesi gereğince müsadere ile birlikte tasfiye kararı da verilmesi,
8-Katılan ... İdaresi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken katılan Hazine lehine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekili, sanık ...'ın eşi ile bu sanık müdafii, sanık ... ve sanık ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II-Katılan ... İdaresinin temyizi üzerine sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Sanık ...’ın sevk ve idaresindeki araçla 3500 karton kaçak sigara ile yakalanması sonrasında sanık ...’nin kendiliğinden kolluk güçlerine müracaat ederek suça konu sigaraların kendisine ait olduğunu söylemesi ve tüm aşamalarda ısrarla aynı beyanı tekrarlaması, mahkeme huzurunda da olayı samimi şekilde anlatıp suçu kabullenmesi karşısında yakalanan suça konu sigaraları taşıdığını bilmesi karşısında atılı suçtan cezalandırılması yerine yazılı gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.