17. Ceza Dairesi 2017/1952 E. , 2019/2411 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanıklar ... ve ... hakkında 31.03.2015 tarihinde mahkemece mala zarar verme suçundan verilen hüküm, sanıkların temyiz talebinde bulunmaları üzerine T.C. Yargıtay 22. Ceza Dairesi’nin 26.10.2015 tarih, 2015/18496 Esas ve 2015/5964 Karar sayılı ilamıyla bu suç için verilen cezanın kesin olması sebebiyle temyiz talebinin reddine karar verildiğinden bu ilam sonrasında mahkemece tekrar mala zarar verme suçundan kurulan hüküm yok hükmünde sayılarak yapılan incelemede;
1-Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre, sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usûl ve kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen hükmün temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında tekerrüre esas alınabilecek daha ağır ceza içeren bir ilam olmasına rağmen alınmaması aleyhe temyiz olmadığından ve tekerrüre esas alınan ilamda birden fazla suç olması halinde hangisin tekerrüre esas alındığının gösterilmesi gerekirken gösterilmemesi infaz aşamasında gözetilebileceğinden bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK"nun 58. maddesinin uygulanması sırasında denetim süresinin belirlenmesinin infaza yönelik bir işlem olduğu gözetilerek, 5237 sayılı Yasa"nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi yerine, 1 yıl denetimli serbestlik süresinin de belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 1 yıllık süreye ilişkin kısım çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)5237 sayılı TCK"nun 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nun 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nun 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. TCK"nun 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nun 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nun 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “Suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nun 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; sanıkların müştekinin iş yerinden para çaldığı olayda ,müştekinin soruşturma aşamasında yazar kasadan 100,00-110,00 Türk Lirası civarında para çalındığını, kovuşturma aşamasında ise olay günü iş yerini çalışanlar kapattığı ve kendisi iş yerinde olmadığından çalınan para miktarını tam olarak bilemediğini yaklaşık 100,00 Türk Lirası civarında olduğunu beyan etmesi karşısında ,çalınan paranın tam olarak ne kadar olduğu bilinemekle beraber bu durumun sanıklar hakkında aleyhe değerlendirilmesinin de hakkaniyete aykırı olacağı değerlendirilerek 100,00 Türk Lirası olduğu kabulüyle 5237 sayılı TCK"nun 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2)Sanık ... hakkında kurulan hüküm açısından, 5237 sayılı TCK"nun 58. maddesinin uygulanması sırasında denetim süresinin belirlenmesinin infaza yönelik bir işlem olduğu gözetilerek, 5237 sayılı Yasa"nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi yerine, 1 yıl denetimli serbestlik süresinin de belirlenmesi,
3)Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınabilecek daha ağır ceza içeren bir ilam olmasına rağmen alınmaması aleyhe temyiz olmadığından ve tekerrüre esas alınan ilamda birden fazla suç olması halinde hangisin tekerrüre esas alındığının gösterilmesi gerekirken gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve müdafilerinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 26.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.