MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ile Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... vekili, 07.11.2005 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği, .... Mevkiinde bulunan yaklaşık 22500,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın öncesinde Nisan 943 tarih 49 sıra numaralı tapu ile 91900,00 m² yüzölçümüyle ... üzerine kayıtlı iken, 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ile orman sınırları içine alındığını, ancak, ... tarafından... Asliye Hukuk Mahkemesine açılan dava sonucu 12.07.1965 tarihli ve 1957/158 E, - 1965/291 K, sayılı kararıyla taşınmazla ilgili orman harita ve mazbatalarının iptaline karar verildiğini, ancak, ... Köyünde genel arazi kadastro çalışması yapılırken dava konusu yerin orman sınırları içinde kaldığı zannıyla tesbit harici bırakıldığını, daha sonra taşınmazın harici satış yoluyla vekil edene geçtiğini iddia ederek, dava konusu taşınmazın Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince vekil eden adına tescili istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesine dava açmıştır.
Asliye Hukuk Mahkemesince dava dilekçesinde belirtilen değere ve dava tarihine göre davada Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, görevsizlik kararı temyiz edilmeden 21.04.2006 tarihinde kesinleşmiştir. ... tarafından 05.04.2006 tarihinde dava dosyasının Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesi istenmiş, dava sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/311 Esasına kayıt edilmiş, bu kez sulh hukuk mahkemesince dava değerine ve dava tarihine göre davada sulh hukuk mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, bu karar Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09.10.2008 tarih ve 2008/8607-12491 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiştir.
Dosya kendisine tekrar gelen... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ve dava konusu ... Köyünde bulunan ve fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 22.03.2012 tarihli rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 23979,49 m² yüzölçümündeki taşınmazın yeni parsel numarası verilerek davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ile Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekilinin, kadastro sırasında, kadastro harici bırakılan taşınmaz hakkında tescil talebiyle açtığı dava, çekişmeli taşınmazın 1367 sayılı orman parseli içinde kalması nedeniyle, tapu iptal ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 1948 yılında 11 numaralı Orman Tahdit Komisyonunca yapılıp 17.12.1948 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1989 yılında 3302 sayılı Kanuna göre yapılıp 25.12.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.

-2-
2013/9890 - 11700

İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına, her ne kadar davaya konu taşınmaz 1948 yılında 11 numaralı orman tahdit komisyonunca yapılıp 17.12.1948 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosunda tahdit içine alınmış ise de, ... isimli bir şahıs tarafından 05.03.1957 tarihli dilekçeyle, Mart 1947 tarih 17-18-19 ve 20 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak açılan orman tahdidine itiraz davası sonucunda, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.07.1965 tarih ve 1957/158 – 1965/291 sayılı kesinleşen kararıyla, “Mart 1947 tarih 17, 18, 19 ve 20 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kalan dört kıt’a taşınmaz malın orman tahdit ve haritaları ile mazbatalarının iptaline ve bu yerlerin orman sayılmayan yerlerden addedilmesine karar verildiği, yörede 1977 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında kesinleşen mahkeme kararına rağmen, taşınmaz tahdit içinde zannedilerek, kadastro harici bırakıldığı, davacının dava ettiği ve krokide (A) harfi ile gösterilen 23979,49 m² yüzölçümündeki taşınmazın... Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.07.1965 tarih ve 1957/158 – 1965/291 sayılı kesinleşen orman tahdidine itiraz davasına konu ve tahdit dışına çıkartılmasına karar verilen Mart 1947 tarih 20 sayılı tapu kapsamında kaldığı ve yukarıda da belirtildiği gibi eski tarihli resmi belgelere göre de, orman sayılmayan yerlerden olduğu ve dayanak tapu kaydı kapsamında olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece, davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, kabule konu krokide (A) harfi ile gösterilen 23979,49 m² yüzölçümündeki taşınmaz 1367 sayılı tapulu orman parseli içinde kalmasına rağmen, mahkemece tapu iptal edilmeden, mükerrer sicil oluşturacak şekilde tescil hükmü kurulması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında yer alan “Muğla İli, ... İlçesi, ... Köyünde kain fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 22.03.2012 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 23979.49 m²"lik alanın yeni bir parsel numarası verilmek sureti ile davacı ... adına TESCİLİNE,” ibaresinin hükümden tamamen çıkartılarak, yerine “Muğla İli, ... İlçesi, ... Köyü 1367 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 22.03.2012 tarihli rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 23979.49 m² yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile bu bölümün davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 1367 parselin geriye kalan bölümünün davalı Hazine üzerinde bırakılmasına” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.