17. Hukuk Dairesi 2015/1767 E. , 2015/11113 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/10/2014
NUMARASI : 2014/75-2014/390
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigorta şirketi oldukları aracın, 28.11.2008 tarihinde müvekkillerinin miras bırakanı K.S.’ye çarpması sonucunda desteğin yaşamını yitirdiğini belirterek, ölenin eşi için 20.000,00 TL manevi, ölenin çocukları için 5.000,00"er TL manevi tazminat ile birlikte toplam 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacılar vekili tarafından 14.12.2011 tarihli ıslah dilekçesi verilmiş ve maddi tazminat istemi, yargılama sırasında düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda artırılarak toplam 33.699,41 TL"ye yükseltilmiştir.
Davalılar ise, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; “… davanın kısmen kabulü ile ölenin eşi olan davacı B.. S.. için 33.220,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın, ölenin çocukları olan diğer davacılar için 5.000,00"er TL manevi tazminatın ve davacı Uğur için 479,25 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline…” karar verilmiştir. Karar, davalı ..... Sigorta A.Ş vekili ve davalı H.. Ş.. vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 6.6.2013 gün ve 2012/12114- 2013/8520 sayılı kararı ile hüküm onanmıştır. Davalı sigorta şirketi
vekilinin karar düzeltme istemi üzerine, Dairemizin 10.12.2013 gün ve 2013/15294 Esas, 2013/17436 Karar sayılı ilamı ile “davaya konu trafik kazasının iş kazası niteliğinde olup olmadığı irdelenerek, 5510 sayılı Kanunun 21/4. maddesindeki düzenlemenin de dikkate alındığı ek rapor alınarak bir karar verilmesi gerektiği” belirtilerek karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, kazanın iş kazası olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne, davacı Bahar için 16.610,08 TL, davacı U.. S.. için 239,62 TL maddi tazminatın davalı....a Sigorta A.Ş.(...... A.Ş.)"den ihbar tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekili ile davalı sigorta şirketinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Bozma sonrası SGK"nın 24.06.2014 tarihli yazısıyla, destek Kemal Sarıteke"nin 28.11.2008 tarihinde geçirdiği trafik kazasının, işveren tarafından yürütülmekte olan iş sırasında meydana geldiğinden 5510 Sayılı Yasa gereğince iş kazası sayıldığı ve iş kazası sonucu hak sahiplerine 44.495,80 TL peşin sermaye değeri bağlandığı anlaşılmıştır.
Mahkemece bozma sonrası ve hükme esas alınan ek raporda bilirkişi tarafından bozma öncesi verilen 24.10.2011 tarihli rapordaki tazminat miktarı esas alınarak hesaplama yapılmıştır. Oysa rapor tarihine en yakın tarihteki veriler esas alınarak davacıların gerçek zararın yeniden hesaplanması gerekirken eksik bilirkişi raporu ile karar verilmesi doğru değildir.
3-Bozma öncesi verilen kararda davacılar lehine hükmedilen maddi tazminatın ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş olması ve bu husus bozma kapsamı dışında kalmakla kesinleşmiş olduğundan, bozma sonrası verilen kararda davacılar lehine hükmedilen maddi tazminata yasal faiz hükmedilmesi de doğru değildir.
4-Davaya konu kazanın iş kazası olduğu belirlendiğine göre bilirkişi tarafından rapor tarihine en yakın veriler esas alınarak bulunacak gerçek zarardan, 5510 Sayılı Yasanın 21. maddesindeki “iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigorta-
lıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.” düzenlemesi gereğince değerlendirme yapılarak, davacılar lehine hükmedilecek maddi tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı sigorta şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin ve 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı sigorta şirketine geri verilmesine 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.