10. Hukuk Dairesi 2014/21340 E. , 2015/14342 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Davacı, ... Sigortasına giriş olan 10.03.1984 tarihinin Türkiye"de sigorta başlangıcı sayılmasını, 01.09.2013 tarihi itibarıyla yaşlılık aylığı bağlanmasını ve ödenmeyen aylıkların yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
23.06.1983 tarihi itibarıyla 18 yaşını ikmal eden, 11.04.2013 günlü borçlanma başvurusu ve 12.04.2013 günlü ödemeyle ..."da geçen 01.05.1984-04.12.2000 tarihleri arası yurt dışı süresini 3201 sayılı Yasa uyarınca ve 4/1-a madde kapsamında borçlanan davacının, ... sigorta kurumuna ait ... Formüleri denilen ... sigorta cetveline göre de 10.03.1984 tarihi itibarıyla "Mutterschutz/Schwangerschaft (hamilelik/analık koruması)” süresinden rant sigortasına giriş yaptığı anlaşılmaktadır.
Davacı, ... sigorta cetvelinde yer alan "Mutterschutz/Schwangerschaft (hamilelik/analık koruması)” süresi dikkate alınmak suretiyle ... Sigortasına giriş olan 10.03.1984 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak belirlenmesini, 01.09.2013 tarihi itibarıyla yaşlılık aylığı bağlanmasını ve ödenmeyen aylıkların yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitini istemiştir.
Mahkemece, anılan yurt dışı süresinin eylemli çalışma olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
10.04.1965 tarihli resmi gazetede yayımlanarak 01.11.1965 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti ile ... Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin uzun vadeli sigorta kollarından olan “Malüllük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları(aylıkları)” başlıklı beşinci bölümde düzenlenen konuya ilişkin Ek Sözleşmenin 29’uncu madde 4’üncü fıkrasının “(4) Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir ... sigortasına girmiş bulunması halinde, ... Sigortasına girişi, Türk Sigortasına giriş olarak kabul edilir.” hükmünü içermekte olup, anılan Uluslararası ikili sözleşme hükmü ile sözleşme hükmünün düzenlendiği bölüm birlikte değerlendirildiğinde, bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce, sözleşme hükmü kapsamında, malüllük, yaşlılık ve ölüm Sigortalarından ... sigortasına girmiş bulunması halinde, rant sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edilmesi gerekeceği düzenlenmiştir.
Öte yandan,dava dosyası içerisinde yer alan ve benzer nitelikteki dava dosyalarına gönderilen davalı Kurum yazıları ile ekli tercümeli ... Sigorta Merci yazılarında; ... mevzuatına göre, zorunlu prim süreleri (Türkçe deyişle uzun vade sigorta kollarından olan malüllük,yaşlılık ve ölüm sigortası) olarak adlandırılan sürelerin, zorunlu ödenen prim süreleri ya da hususi hükümlere göre primi ödenmiş veya ödenmiş varsayılan süreler olarak belirtilmiştir.
Nitekim ... Cumhuriyeti Sosyal Yasa (SGB) VI.Kitab’ın (... Sosyal Kanunu) konuya ilişkin Yasal Aylık Süreleri’ni düzenleyen beşinci başlık 55.maddesi “Prim ödeme süreleri,mecburi veya isteğe bağlı sigorta primlerinin ödendiği sürelerdir.Özel yasalara göre ödenmiş kabul edilen mecburi sigorta primlerine ilişkin süreler de, mecburi sigorta primlerinin ödendiği süreler olarak kabul edilir.” Hükmünü içerirken, Analığın Korunmasına Dair Yasa ile, ilgili özel yönetmeliklerde hamilelik/analık koruması sürelerinin, ödenmiş varsayılan prim süresi olarak kabul edildiğinin belirtilmesi karşısında, dava dosyası içerisinde yer alan ... sigorta kurumuna ait sigorta hesabında, davaya konu yapılan ve rant sigortasına giriş tarihi olarak öngörülen 10.03.1984 tarihini de içeren 10.03.1984-30.04.1984 tarihleri arası dönemde “Mutterschutz/Schwangerschaft (hamilelik/analık koruması)” olarak adlandırılan sürenin, yukarıda bahsedilen Uluslararası Ek Sözleşme hükmü kapsamında, uzun vadeli sigorta kollarından olan malüllük, yaşlılık ve ölüm Sigortalarından ... sigortasına giriş niteliğinde bir sigortalılık girişi olarak alınması gerekir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutularak işin esasına girilip yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle ve hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma gerekir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 08.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.