4. Ceza Dairesi 2018/2941 E. , 2021/8838 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
K A R A R
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Gerekçeli karar başlığında 07.03.2011, 13.05.2011 olan suç tarihinin 07.03.2011, 16.02.2012 olarak yanlış yazılması,
2-Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden; 5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesi gereğince iddianamede gösterilen ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması kanuna aykırıdır.
Somut olayda, iddianamenin anlatım kısmında, sanık ..."ın katılana mesaj göndererek hakaret suçunu işlediği iddiası ile dava açılmasına karşın, sanığın ayrıca katılanı telefonla aramak suretiyle de hakarette bulunduğunun kabulü ile "Fail ve Fiilde Bağlılık Kuralı"na aykırı uygulama yapılarak, iddianamede tanımlanmayan hakaret eyleminden, sanık hakkında TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç artırımı yapılmakla 5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
3-Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükümde sanık ..."ın, inceleme dışı sanık ..."e, kabul edilen sair tehdit içerikli mesajı kendisinin attırdığını beyan etmesine karşın arama yoluyla tehdit ettiğine ilişkin suçlamaları kabul etmemesi ve "Allah"ın emri ile elinizi öpüp kızınızı isteyeceğim" dediğine, katılanın ise bu sözleri "kızını alıp götüreceğim" şeklinde yanlış aktardığına yönelik savunması, sanığın daha sonradan gönderdiği kabul edilen mesajların ise iddianame anlatımında bulunmaması karşısında; hangi kanıt ve tanık beyanlarına dayanıldığı ve sanığın katılanı arayarak tehdit etmediğine dair savunmasına ne suretle itibar edilmediği açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçeyle TCK"nın 43/1. maddesi yollamasıyla aynı Kanun"un 106/1-1. cümlesi uyarınca tehdit suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
4-Sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma ya da aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerinin bir kez yapılmasının yeterli olmadığı, eylemlerin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükûnunu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda, sanığın ısrarla telefonla aramalarını sürdürerek çok uzun bir süre aşırı yoğun şekilde katılanın huzur ve sükununu bozduğu yönündeki kabul karşısında, sanığın katılan ile aralarındaki sorunu çözmek amacıyla görüştüklerine yönelik savunması ve HTS raporlarına göre sanığın katılana yönelik toplam beş defa olduğu tespit edilen aramalarındaki görüşme süreleri dikkate alındığında, sanığın kastının ne şekilde katılanın huzur ve sükununu bozmaya yönelik olduğu yeterince tartışılmadan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
5-Sanık hakkında hakaret, tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinde;
Sanığın katılana yönelik tehdit ve hakaret içerikli mesajların ve HTS raporlarına göre gerçekleştirdiği aramaların miktarı dikkate alındığında; TCK"nın 61. maddesindeki ölçütler ve aynı Kanunun 3. maddesindeki "fiilin ağırlığı ile orantılı ceza verilmesi ilkesi" çerçevesinde somut olay açıkca irdelenerek, temel cezanın saptanması gerektiği gözetilmeden, dosya içeriğiyle uyumlu olmayan "sanığın aynı zaman diliminde çok kez ve aşırı yoğunluklu şekilde aynı fiili tekrarlaması nedeniyle kasta dayalı kusurunun ağırlığı, kişiye yönelik suçun konusunun önem ve değeri, cezaevinde bulunan sanığın buradan eylemlerini gerçekleştirmesi nedeniyle suçun işlendiği zaman ve yer ile oluştaki özellikler dikkate alınarak" şeklindeki gerekçeyle, temel cezanın hakkaniyet ölçülerine uyulmayarak üst sınıra yakın tayini,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye farklı gerekçeyle uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.