17. Hukuk Dairesi 2013/21403 E. , 2015/11108 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2013
NUMARASI : 2011/359-2013/69
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı....Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin genel müdür yardımcısı olarak çalıştığı .... Bilgisayar İthalat İhracat Tic.Ltd.Şti."nin davalı Vizyon Sigortanın aracılığıyla diğer davalı ... Sigorta ile 15.06.2010 tarihinde özel grup sağlık sigortası yapıldığını, müvekkilinin 23.06.2010 tarihinde mitral kapak darlığı yetersizliği, atriyal fibrilasyon teşhisi ile acile kaldırıldığını, davalı sigorta şirketinin 16.08.2010 tarihinde cayma hakkını kullanarak tek taraflı olarak sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini ileri sürerek, haksız fesih nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile 3.290,00 TL maddi tazminat ile 6.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ..... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, özel sağlık sigortası poliçesine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-1086 sayılı HUMK"nın 388 ve 389. maddeleri ile 6100 sayılı HMK"nın karşılık 297/1-2.maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Yargıtayın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği açıktır.
Somut olayda, gerekçe kısmında davalı .... Sigorta aleyhine davanın husumetten reddi gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen hüküm fıkrasında davalı ....Sigorta hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Hükmün gerekçesi ile kısa karar karar uyumlu olmayıp, taraflar yönünden şüphe ve tereddüt uyandıracak nitelikte olduğundan, bu yön yukarıda açıklanan yasa maddelerine açık bir aykırılık oluşturduğundan (10.04.1992 gün, 1991/7 Esas-1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında da belirtildiği üzere) hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre davacı vekili ve davalı .... Sigorta A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ve davalı ....Sigorta A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı E.. A.."ye geri verilmesine 22/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.