11. Ceza Dairesi 2016/11965 E. , 2019/1481 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : a)Sanık ... hakkında 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçundan: Mahkumiyet
b)Sanık ... hakkında ise 2011 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan: Beraat
c)2010 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarından: Mahkumiyet
I- Sanık ... hakkında 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarından verilen mahkumiyet kararları ile sanık ... hakkında ise 2011 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan verilen beraat kararına yönelik sanık ... müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Tekerrüre esas geçmiş hükümlülüğü bulunan sanık ... hakkında, 2010 ve 2011 takvim yıllarına ilişkin hükümlerde 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamış, TCK"nin 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık ... hakkında toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezaları artırıcı ve azaltıcı nedenlerin nitelik ile derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık ... hakkında ise elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ile derecede bulunmadığı mahkemece dosya içeriğine uygun gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında 2010 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarından verilen mahkumiyet kararlarına yönelik sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:
1-Sanığın 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura kullandığı kabul edilerek mahkumiyet kararları verilmiş ise de, sanığın savunmasında, suçlamayı kabul etmediğini, yakını olan diğer sanığın isteği üzerine güvenerek mükellefiyet tesis ettirdiğini, işler ile diğer sanığın ilgilendiğini, vekaletname verdiğini, sahte fatura kullanmak suçu ile bir ilgisinin olmadığını ve 2012 yılında Defterdarlık tarafından çağrılması üzerine olaydan haberdar olduğunu ifade etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, faturaları düzenleyen şirket yetkilileri dinlenilerek faturaları kime ve hangi hukuki ilişkiye dayanarak verdikleri ve bunlarla ilgili belgeler olup olmadığı, sanığı tanıyıp tanımadıkları sorulup, gerekli görüldüğünde, faturalardaki imzanın sanığın eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-Kabul ve uygulamaya göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.