18. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6389 Karar No: 2019/962 Karar Tarihi: 10.01.2019
İmar kirliliğine neden olma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/6389 Esas 2019/962 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir kararda, bir kişinin imar kirliliğine neden olması suçundan yargılandığı ancak hükmün düşme şeklinde sonuçlandığı belirtiliyor. Ancak, karar verilirken TCK'nın 184/5. maddesi gereği binanın yıkımı için belediyeye başvuru yapıp yapılmadığı, yıkım masraflarının kim tarafından karşılandığı gibi hususların araştırılmamasından dolayı eksik inceleme olduğu ifade ediliyor. Ayrıca, kararda CMK'nın 325/1. maddesine göre yalnızca cezaya veya güvenlik tedbirine mahkumiyet hali olmadan yargılama giderlerinin sanığa yükletilemeyeceği belirtiliyor. Bu nedenle, vekalet ücreti ve yargılama gideri ile ilgili hükümlerin çıkarılarak yapılan yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına karar verildiği ifade ediliyor. Kanun maddeleri olarak da, 2863 sayılı Yasa ve TCK'nın 184/5 ve CMK'nın 325/1. maddeleri geçiyor.
18. Ceza Dairesi 2018/6389 E. , 2019/962 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İmar kirliliğine neden olma HÜKÜM : Düşme
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Mahkemece mahallinde yaptırılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu parselin 3. derece doğal sit alanı içinde kaldığı anlaşılmasına rağmen, sanığın eyleminin 2863 sayılı Yasa kapsamında bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden ve suça konu imalatın yıkım işlemlerinin ilgili belediye tarafından gerçekleştirilmiş olması karşısında, sanığın TCK’nın 184/5. maddesindeki düzenlemeden faydalanabilmesi için, binanın yıkılması amacıyla belediyeye bir başvurusu olup olmadığı, yıkım masraflarını karşılayıp karşılamadığı ve sanığa yıkım masrafları açısından katılan ... tarafından bildirimde bulunulup bulunulmadığı araştırılmadan, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; CMK’nın 325/1. maddesi uyarınca, yalnızca cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilmesi hâlinde, yargılama giderlerinin sanığa yükletileceği gözetilmeden, düşme kararı verilen sanık aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafisinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, temyiz edilen kararın açıklanan noktası, tebliğnameye kısmen uygun olarak, vekalet ücreti ve yargılama gideri ile ilgili hüküm fıkralarının çıkarılarak yerine, “yapılan yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi biçiminde, HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.