2. Ceza Dairesi 2020/5185 E. , 2020/15897 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, İş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk ...’nün eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 151/1, 31/2. maddelerinde tanımlanan mala zarar verme suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık zamanaşımının, karar tarihi olan 10/11/2015 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
2- Suça sürüklenen çocuklar .... ve ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümler ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
a) Oluşa ve dosya içeriğine göre; suça sürüklenen çocukların, 06/07/2015 tarihinde gece saat 00:00 sıralarında ...Şoförler Odası’na ait otoparkta bulunan güvenlik kabinine girdikten sonra içeride bulunan kasayı alarak dışarıya çıktıklarının, sonrasında çaldıkları bu kasayı kırarak içerisindeki 29,50 TL parayı ve yine kasa içerisinde bulunan ...Şoförler Odası’na ait 39 DK 039 plaka sayılı otomobile ait anahtarı çaldıklarının, ertesi gün 07/07/2015 tarihinde bu anahtarla ...Şoförler Odası’na ait otoparkta bulunan 39 DK 039 plaka sayılı otomobili çalıştırarak bir süre gezdikten sonra yakıtı biten aracı yol üzerinde terk vaziyette bıraktıklarının anlaşılması karşısında, eylemin TCK’nın 142/2-h, 43. maddelerinde düzenlenen zincirleme şekilde hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suça sürüklenen çocuklar hakkında yazılı şekilde hırsızlık suçundan iki ayrı hüküm kurulması suretiyle fazla cezalara hükmolunması,
b) Suça sürüklenen çocukların, 06/07/2015 tarihinde gece saat 00:00 sıralarında ...Şoförler Odasına ait otoparkta bulunan güvenlik kabinine girdikten sonra içeride bulunan kasayı kırarak kasa içerisindeki 29,50 TL parayı ve yine kasa içerisinde bulunan 39 DK 039 plaka sayılı otomobile ait anahtarı çaldıkları, ertesi gün 07/07/2015 tarihinde bu anahtarla 39 DK 039 plaka sayılı otomobili çalıştırarak bir süre gezdikten sonra yakıtı biten aracı yol üzerinde terk vaziyette bıraktıkları olayda; suça sürüklenen çocukların aşamalarda, suç yerinde bulunan otoparktaki güvenlik kabininin camının açık olduğunu savundukları, müşteki ...’ın soruşturma aşamasında alınan ifadesinde olaydan, olay gecesi nöbetçi olarak çalışan ...’in kendisini araması ile haberdar olduğunu belirttiği, güvenlik kabininin camında zarar olduğuna ilişkin bir beyanda bulunmadığı ve kovuşturma aşamasında olay nedeniyle giderilmeyen bir zararlarının bulunmadığını beyan ettiği, tanık ...’in ise soruşturma aşamasında alınan ifadesinde, güvenlik kabininin kapılarını kilitlediğini, sabah geldiğinde camının zorlanarak açıldığını gördüğünü beyan ettiği, kovuşturma aşamasında ise güvenlik kabininin camının açık olduğunu, kapısında herhangi bir zorlama veya kırılmanın olmadığını belirttiği, iddianame anlatımında ve mahkemenin kabulünde suça sürüklenen çocukların güvenlik kabininin penceresini zorlayarak açtıklarının belirtildiği, ancak dosya içerisinde buna ilişkin görgü tespit tutanağının bulunmadığı ve çalınan eşyaya sonradan verilen zarar ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağından kasayı kırma eyleminin de atılı suçun oluşumuna sebebiyet vermeyeceği anlaşılmakla; zararın ne şekilde oluştuğu belirtilmeden yazılı şekilde suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan mahkumiyet hükümleri kurulması,
c) Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk ...’nün 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesi uyarınca işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda uzman hekim raporu alınması gerektiği gözetilmeyerek, suça sürüklenen çocuk hakkında, dosya içerisinde bulunan ve ...Adli Tıp Şube Müdürlüğünce sadece hırsızlık suçundan düzenlenen 07.07.2015 tarihli rapor ile yetinildiği ve bu raporda, suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde işlediği hırsızlık fiilinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin var olduğu belirtilmiş ise de, suça sürüklenen çocuk müdafiinin 28.07.2015 tarihli duruşmada, suça sürüklenen çocuğun öğrenme güçlüğü sebebiyle % 30 engelli olduğuna ilişkin 13.08.2014 tanzim tarihli sağlık kurulu rapor fotokopisi sunduğu ve suça sürüklenen çocuğun cezai ehliyetinin araştırılmasını talep ettiği, ayrıca suça sürüklenen çocuk hakkında çocuk gelişimcisi Fadime Yavuz Uğurlu tarafından düzenlenen 16.09.2015 tarihli sosyal inceleme raporunda “ ...kendisine yöneltilen sorulara cevap vermekte güçlük çektiği, var olan engelinden ötürü davranışlarını yönlendirmekte güçlük çektiği, yaptığı eylemin edim ve sonuçlarını algılayamadığı, suç sayılan bir eylemin anlam ve sonuçlarını idrak edebilecek, doğruluğunun yanlışlığının muhakemesini yapabilecek durumda olmadığı...” yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmakla; her iki rapor arasındaki çelişkinin, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden, suça sürüklenen çocuk hakkında suç tarihi itibariyle atılı hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçları bakımından TCK’nın 32. maddesi uyarınca, “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda rapor alınarak giderilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümle ilgili olarak, fiili işlediği tarihte 12 yaşını doldurup, 15 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 31/2. maddesi uyarınca 1/2 oranında indirim yapılması yerine, aynı Kanun’un 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
e) Suç tarihinde 15-18 yaş aralığında bulunan çocuklar ... ve ... hakkında yaş küçüklüğü nedeniyle indirim yapılırken uygulama maddesi olarak 5237 sayılı TCK’nın 31/3. maddesi yerine aynı Kanun’un 31/2. maddesinin yazılması,
f) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümle ilgili olarak, gerekçeli karar başlığında suç adının “iş yeri dokunulmazlığının ihlali” yerine “konut dokunulmazlığını ihlal etme” olarak yazılması ve uygulama maddesinin de 5237 sayılı TCK’nın 116/2-4. maddeleri yerine aynı Kanun’un 116/1-4 maddeleri olarak gösterilmesi,
g) Kabule göre de;
aa) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulurken TCK’nın 116/1-4, 1191-c, 31/3. maddeleri uyarınca hükmolunan 1 yıl 4 ay hapis cezasından aynı Kanun’un 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken sonuç cezanın 1 yıl 1 ay 10 gün yerine 1 yıl 1 ay hapis cezası olarak eksik ceza tayin edilmesi,
bb) 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendindeki düzenlemenin, "...belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma..."yı öngördüğü, yasada geçen "etkinlik" kavramının ise, "...insanın, çevresiyle arasındaki ilişkileri düzenleyen her türlü eylem-çalışma, iş yapma, işlerlik ve devinimi” ifade ettiği, bu fıkraya göre belirli yerler ve etkinlikler; suça sürüklenen çocuğun suç işlemesinde, suça yönelmesinde ya da zararlı alışkanlıklar edinmesinde veya bağımlılık yapan maddeler kullanmasında çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan ya da suça sürüklenen çocuğun yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinliklerdir. Bu bağlamda suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilecek seçenek yaptırımın infazı ile ulaşılmak istenilen temel amacın, suça sürüklenen çocuğun yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, suça sürüklenen çocuğun sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken, kanunlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak niteliğinde olması gerektiği ve suça sürüklenen çocukların PVSK’nın 12/2. maddesine göre girmesi zaten yasak olan kahvehane, bilardo ve oyun salonları ile internet kafelere giremeyeceği gözetilerek suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan hükmedilen hapis cezalarının 5237 sayılı TCK’nın 50/1-d maddesine göre bir başka tedbire ya da TCK’nın 50/1. maddesinde belirtilen diğer seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilmeden, aynı Kanun’un 50/1-d maddesi uyarınca “2 ay 6 gün süreyle ikametgahı mahallesindeki kafeterya ve kahvehanelere gitmekten yasaklanması” seçenek yaptırımına çevrilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin ve suça sürüklenen çocuk ...’nün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sonrası suça sürüklenen çocuk ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 21/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.