14. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/1255 Karar No: 2012/1857 Karar Tarihi: 13.02.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/1255 Esas 2012/1857 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2012/1255 E. , 2012/1857 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.08.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı ..., satış vaadi sözleşmesinin gerçek olduğunu ancak satım bedelinin alıcı tarafından ödenmediğini, davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı ... ise satış vaadi sözleşmesinin şerhi işleminin kaldırılacağının söylendiğini, tapuyu bu koşulla aldığını, davanın reddini bildirmiştir. Mahkemece, satış vaadi sözleşmesine rağmen tapuda satış yapılabileceğinden bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Davada dayanılan 02.11.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesi, biçimine uygun düzenlenmiştir. Bu sözleşmeyle, kayıt maliki Süleyman’ın 330 sayılı parseldeki 1/32 payını davacıya satış vaadinde bulunduğu görülmektedir. Sözleşme 15.09.2010 tarihinde tapuya şerh edilmiş, şerhe rağmen 330 sayılı parseldeki 1/32 pay tapuda diğer davalı ...’e 16.05.2011 tarihinde temlik edilmiştir. Tapu kütüğüne esas itibariyle mülkiyetin veya sınırlı ayni hakların iktisabına veya bunların kaybedilmelerine ilişkin tesciller yazılır. Geniş anlamda tescil ise kütüğe yazılan her husustur. Nitekim, tapu kütük sayfasında mülkiyet, rehin ve irtifak hakları kolonları dışında bir de “şerh” ve “beyanlar” adı altında iki kolon daha vardır. Ancak, bir hususun şerh veya beyanlar kolonuna yazılması taşınmazın ayni hakka ilişkin statüsünde bir değişiklik meydana getirmez. Tapu kütüğüne şerhten amaç; ilişkin bulunduğu hukuki durumu üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale getirmek, hukuki duruma aleniyet kazandırmaktır. Şayet kütükte şerh kaydı varsa, taşınmazın şerhten sonraki malikleri üzerinde bir bakıma ayni bir etki özelliği gösterir. Dolayısıyla, şerhten sonraki kayıt malikleri iyiniyet savunmasında bulunamazlar. Somut olaya gelince; Mahkemece doğru olarak saptandığı üzere kayıttaki şerhe rağmen tapunun devri olanaklı ise de, şerhten sonraki bir tarihte kayda malik olan kişi yukarıda vurgulandığı üzere iyiniyet savunmasında bulunamayacağından, biçimine uygun düzenlenen satış vaadi sözleşmesine dayalı bu davanın kabulü gerekirken, yasaya uygun düşmeyen bir gerekçeyle reddedilmiş olması doğru olmadığından, karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.