20. Hukuk Dairesi 2013/7715 E. , 2013/11654 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi,... Köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunun kısmî ilâna çıkartıldığını, ancak dava dilekçesine ekli paftada 42 ile gösterilen alanın orman sayılan yerlerden olduğu halde orman sınırları dışında bırakıldığını belirterek, bu alanın orman sınırları içine alınmasını ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili isteğiyle Hazine ve Köy Tüzel Kişiliğine husumet yönelterek dava açmıştır.
Daha sonra yapılan kültür arazilerinin kadastrosu sırasında dava konusu taşınmazlara tespit tutanağı düzenlenip malik hanesi açık bırakılarak mahkemeye gönderilmiş, mahkemece; tutanak iktisabında zilyet olarak ismi yazılı kişi davaya dahil edilip taraf oluşturulduktan sonra; davanın reddine ve 264 ada 1, 265 ada 1, 266 ada 1, 268 ada 1, 2, 3 ve 4, 267 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6 ve 7 nolu parsellerin gerçek kişiler adına tesciline, davalı Safiye Gezer"e karşı açılan davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.12.2012 gün ve 2012/6792 - 14228 sayılı kararı ile dava konusu diğer parseller onanmış, 266 ada 1 parsele yönelik bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Dava konusu 266 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, hükme esas alınan ziraat mühendisi bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün bağ olarak kullanıldığı, kalan bölümünün kullanılmadığı belirtilmiş, orman bilirkişi raporunda da taşınmazın bir bölümünün üzerinde çeşitli çalı formlarının, yer yer meşe ağaçlarının bulunduğu belirtilmiştir. Bu durumda, taşınmazın orman olup olmadığının ve zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığının usûlünce araştırılması gerekir.
Mahkemece, önceki bilirkişiler dışında, bir orman mühendisi, bir fen elemanı ve bir ziraat mühendisi eliyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritası, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli;
taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşulları araştırılarak toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmeli" denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulüne,
A) Davanın reddi ile;
1) ...Mevkiinde bulunan 266 ada 1 sayılı parselin dosya içindeki 17/05/2013 havale tarihli orman bilirkişisinin raporuna göre orman sayılmayan yerlerden olduğu ve 17/05/2013 havale tarihli ziraat bilirkişisi raporuna göre tarım arazisi vasfı taşıdığından, belirtilen taşınmazın tarla vasfıyla dahili davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
2) ...Mevkiinde bulunan 264 ada 1, 265 ada 1, 268 ada 1, 2, 3 ve 4, 267 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6 ve 7 nolu taşınmazlar yönünden mahkememizce verilen 23/02/2012 tarih ve 2009/17 E.-2012/22 K. sayılı karar Yargıtayca onanarak kesinleştiğinden, bu taşınmazlar yönünden mahkememizce yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli 266 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen dahili davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 16/12/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.