11. Hukuk Dairesi 2017/4796 E. , 2019/3825 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 25/05/2017 tarih ve 2014/258-2017/499 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 14.05.2019 günü hazır bulunan davacı asil ... vekili ile Av. ... ile davalı vekili Av. .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı şirketin kâr ortaklığı önermesi üzerine parça parça olmak üzere toplam 56.340 DM"yi davalı şirkete yatırdığını, para yatırıldıktan sonra kendisine sadece 7.740 DM"lik tek bir ödeme yapıldığını, kalan kâr payına karşılık davalı tarafından kendisine yeni pay alma kuponlarının ve bunlara bağlı hisse senetlerinin verildiğini, bunun dışında herhangi bir resmi niteliği bulunmayan ortaklık durum belgesi başlıklı bir belgenin de kendisine teslim edildiğini, anlaşmaya göre üç ayda bir kendisine kâr payı ödenmesi gerekirken belirtilen ilk ödeme dışında başka bir ödemenin yapılmadığını, davalının yaptığı ödemeden sonra uhdesinde kalan 48.515 DM"nin güncellenerek iadesinin gerektiğini ileri sürerek, 51.665 TL"nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile davalı Kombassan İnş. Tarım ve San. İşl. Tic. A.Ş. arasında ortaklık ilişkisi bulunduğunu, TTK"nın 329. ve 405. maddeleri uyarınca hisse bedellerinin iade edilmesinin mümkün olmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamına göre, davacının davasının kısmen kabulü ile, davacının davalı Kombassan Holding A.Ş."nin şirket ortağı olmadığının tespitine, 49.536,43 TL"nin temerrüt tarihi olarak kabul edilen 26/02/2010 dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacının fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacının hisselerinin bir kısmını belge karşılığında dava dışı Baco Assets Inc.’ye devrettiğini ve bedelini aldığını, belgede devir eden ve devralanın imzasının bulunduğunu, davacının devreden olarak belgeyi imzaladığını savunmuş, davacı vekili ise anılan belgeye ilişkin müvekkiline ödeme yapılmadığını ileri sürmüştür. Mahkemece, davalının söz konusu savunması; Kombassan Grubu şirketleri ile Baco Assets Inc. arasında kredi sözleşmesi imzalandığı, ancak bu yabancı şirketten temin edilen kredilerin kredi niteliği taşımadığı, Kombassan Grubu şirketlere sermaye olarak konulması planlanan tutarlar olduğu şüphesini uyandırdığı, bu nedenle davalının anılan belgeye dayalı olarak ödemede bulunulduğu savunmasının nazara alınamayacağı gerekçesiyle reddedilmiştir. Oysa, davacının, bir kısım hisselerinin Baco Assete Inc.’ye devredildiğini gösteren belgedeki imzaya açıkça itiraz etmediği, sadece davalı tarafından bu belgeye istinaden ödeme yapılmadığını belirttiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, davacının, davalı tarafından sunulan “Baco Assets Inc.” başlıklı belgedeki imzaya açıkça itirazının bulunmadığı ve borcu sona erdiren ödeme vakıasının yargılamanın her aşamasında ileri sürülmesinin mümkün olduğu gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ödeme vakıası ile ilgili olmayan yazılı gerekçeyle davalının anılan savunmasına itibar edilmemesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davalı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı kararın davalı şirket yararına BOZULMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 16/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.