Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/1198 Esas 2020/4511 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1198
Karar No: 2020/4511
Karar Tarihi: 21.10.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/1198 Esas 2020/4511 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, taşınmazların tapu kaydının iptali ve adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, davacının taşınmazlar üzerindeki zilyetliğinin kazanılması için gerekli sürenin geçmemiş olduğunu belirterek davanın reddine karar vermiştir. Ancak dava konusu taşınmazların Kadastro Mahkemesi'nin dosyalarında da yer aldığı ve bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın kadastro mahkemesindeki davaya müdahale niteliği taşıdığı belirtilerek Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenle Yargıtay, mahkemenin verdiği kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri: 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 26. Maddesi.
16. Hukuk Dairesi         2017/1198 E.  ,  2020/4511 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    KANUN YOLU: TEMYİZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan 688 ve 709 parsel sayılı sırasıyla 2.874.400 metrekare ve 5.204.800 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılmıştır. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında davacı ... ’in ölümü nedeniyle mirasçıları ... ve arkadaşları davaya devam etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı ... mirasçıları ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın çevresi ile bir bütün olarak değerlendirildiğinde mera vasfında olduğu, meraların zilyetlik süresi neye ulaşırsa ulaşsın zilyetlik yoluyla iktisap edilemeyeceği gerekçesiyle işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davanın açıldığı 07.02.2007 tarihi itibariyle dava konusu 709 parsel sayılı taşınmazın ... Kadastro Mahkemesi’nin 2011/1 Esas sayılı dosyasında, 688 parsel sayılı taşınmazın ise ... Kadastro Mahkemesi’nin 2005/7 Esas sayılı dava dosyasında dava konusu olduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup, buna göre, davacı tarafından, dava konusu taşınmazlar hakkında Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan eldeki dava, davanın açıldığı tarih itibariyle Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan davaya müdahale niteliğindedir. Bu nedenle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 26. Maddesi uyarınca davanın kadastro mahkemesinde görülmesi gerekir.
    Hal böyle olunca; mahkemelerin görevlerine ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, re"sen gözetilmesi gerektiğinden, Mahkemece, görevli mahkemenin Kadastro Mahkemesi olduğu göz önüne alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacı ... mirasçısı ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.10.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.