Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8274
Karar No: 2019/5286
Karar Tarihi: 12.12.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/8274 Esas 2019/5286 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Taraflar arasındaki asıl davada alacak, karşı davada tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik verilen hüküm, temyiz edildi. Temyiz talebinin süresinde yapılmadığı için davacı vekilinin itirazı reddedildi. Kararın içeriği incelendi ve doğru olduğu sonucuna varıldı.
5188 Sayılı Kanun’un 3. maddesi uyarınca, davalının gerekli izin almadığı ve sözleşmede kararlaştırılmış olandan daha yüksek tutar faturaların davalı tarafından ödendiği dikkate alındığında, taraflar arasında sözlü olarak akdedilmiş olan bir başka sözleşmeyle davacı tarafından davalıya “kılavuz rehberlik hizmeti” verilmiş olduğu, davacının alacak talebi reddedildi. Karşı dava da ise, ispat için sadece 26.03.2012 tarihli ifade tutanağı sunulduğu ve bu tutanakta da çalınan malların taşeron bir şirkete ait olduğunun belirtildiğinden davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle reddedildi.
5188 Sayılı Kanun'un 3. maddesi, özel güvenlik kimlik kartı almak için gerekli izinleri düzenlemektedir.
23. Hukuk Dairesi         2016/8274 E.  ,  2019/5286 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl davada alacak, karşı davada tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı -karşı davada davacı vekili ile katılma yoluyla asıl davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Asıl davada davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya verilen kılavuz rehber hizmetin davalı tarafından 09.04.2012 tarihinde sona erdirildiğini, ödenmeyen faturaların olduğunu ileri sürerek 17.566,92 TL alacağın 17.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı vekili, davacı tarafın hatası sonucu müvekkili şirketin 26.03.2012 tarihindeki hırsızlık olayı sonucu mallarının çalınmasına neden olduğunu ve bu tarihte sözleşmenin feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiş, karşı davada; müvekkili şirketin şantiye içerisindeki malların korunması ve şantiye güvenliğinin sağlanması amacıyla imzalanan özel güvenlik hizmet sözleşmesine davacının aykırı davrandığını, 2 müvekkili şantiyesinden yüklü miktarda tesisat kablo makarası çalındığını, müvekkilinin yüklü miktarda zarara uğradığını ileri sürerek şimdilik 5.000,00 TL ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Karşı davada davalı vekili, karşı davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında yazılı olarak imzalanan 02.11.2011 tarihli “Özel Güvenlik Hizmeti Sözleşmesi”uyarınca davacının bir yıl süreyle güvenlik hizmeti vermeyi üstlendiği, 5188 Sayılı Kanun’un 3’üncü maddesi hükmü uyarınca davalının gerekli izni almadığı, ayrıca sözleşmede kararlaştırılmış olandan daha yüksek tutar faturaların davalı tarafından itiraz edilmeden ödendiği dikkate alındığında taraflar arasında sözlü olarak akdedilmiş olan bir başka sözleşmeyle davacı tarafından davalıya “kılavuz rehberlik hizmeti” verilmiş olduğu, davalıya tebliğ edilip itiraz etmediği Şubat ayından bakiye 1.759,53 TL ve Mart ayından. 11.781.60 TL alacak bulunduğu, Nisan ayına ilişkin hizmet verildiğini davacının ispat edemediği gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı dava da ise, ispat için sadece 26.03.2012 tarihli ifade tutanağı sunulduğu ve bu tutanakta da çalınan malların taşeron bir şirkete ait olduğunun belirtildiğinden davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili ve asıl davada davacı vekili katılma yoluyla temyiz etmiştir.
    1)Asıl davada davacı vekili katılma yolu ile mahkeme kararını temyiz etmiş ise de; asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin temyiz dilekçesinin, asıl davada davacı vekiline 27.06.2016 günü tebliğ edildiği, 10 günlük temyiz süresinden sonra, 08.07.2016 tarihinde asıl davada davacı vekilinin temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydının yapıldığı anlaşıldığından süresinde yapılmayan temyiz talebinin reddi gerekmiştir.
    2) Asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının süreden reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan mahkeme kararının ONANMASINA, asıl davada davacının yatırdığı temyiz peşin harcın talep halinde temyiz eden asıl davada davacıya iadesine, aşağıda belirtilen harcın davalı-karşı davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 12.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi