10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/12338 Karar No: 2015/14292 Karar Tarihi: 08.09.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/12338 Esas 2015/14292 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/12338 E. , 2015/14292 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan ... yönünden davanın reddine, diğer davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün davacı avukatı tarafından temyizi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava; 07.04.2004 tarihli iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan masrafların tahsili istemine ilişkin olup, Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir. Anılan madde kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, işveren ve 3. kişiler rücu alacağından kusurlarının varlığı halinde sorumludurlar. Sigortalı tarafından işveren şirket hakkında açılan ... İş Mahkemesi’nin 08.06.2010 tarih ve 2008/786 esas ve 2010/233 karar sayılı tazminat davasında alınan kusur raporunda; işveren şirket %50, sigortalı %50 oranında kusurlu bulunmuş, söz konusu rapor; iş bu davada hükme esas alınmıştır. 506 sayılı Yasanın 26. maddesinde düzenlenmiş bulunan rücu davaları, sigortalının alacağından bağımsız, kanundan doğan basit rücu hakkına dayalı olup; sigortalı veya hak sahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporuyla ulaşılan sonuçlar, rücu davasında bağlayıcı nitelikte bulunmamakta; 506 sayılı Yasanın 26. maddesi çerçevesinde, işçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları yönünden ayrıntılı irdeleme içermesi halinde, güçlü delil olarak kabul edilebilmektedir. (Hukuk Genel Kurulu 17.01.2010 tarih 2010/10-10 Esas, 2010/14 Karar sayılı Kararı)Kaldı ki; sigortalının açtığı tazminat davasında 3. Kişi konumundaki ... taraf olmadığı gibi; hükme esas kusur raporunda da, iş kazasının meydana gelişinde 3. kişinin kusurunun bulunup bulunmadığı irdelenmemiştir.
Hal böyle olunca; tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilip, zararlandırıcı sigorta olayındaki kusur oran ve aidiyetleri konusunda hususunda işçi sağlığı ve iş güvenliği alınanda ve konusunda uzman bilirkişilerden oluşa ve mevzuata uygun kusur raporu alınarak ve hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve araştırma sonucunda yetersiz kusur raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.