12. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1065 Karar No: 2019/8991 Karar Tarihi: 23.05.2019
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/1065 Esas 2019/8991 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi, borçlu şirketler hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte, şikayetçi üçüncü kişi Madencilik ve Tic. Ltd.Şti’nin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, geçici aciz vesikasının iptalinin talep edildiği ve ilk derece mahkemesince istemin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği belirtildi. Şikayetçinin istinaf talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi, şikayette hukuki yararın bulunduğu ve borçlu hakkındaki takip kesinleşmeden aciz vesikasının düzenlenemeyeceği gerekçesi ile istemin kabul edildiği kaydedildi. Ancak, takipte taraf sıfatı bulunmayan ve şikayette hukuki yararı da bulunmayan şikayetçi üçüncü kişinin istinaf talebinin esastan reddedilmesi gerektiği belirtilerek, kararın bozulmasına karar verildi. İİK’nun 277 vd maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da \"iyiniyet kurallarına aykırılık\" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını sağlamaktır. Bu dava, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir
12. Hukuk Dairesi 2018/1065 E. , 2019/8991 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular ... Nakliyat İnş...Ltd.Şti ve P... hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte, şikayeçi üçüncü kişi ... Madencilik ve Tic. Ltd.Şti’nin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, icra müdürlüğünce 28/12/2015 günü borçlu ... Nakliyat..Ltd.Şti. hakkında, tasarrufun iptali davasında kullanılmak üzere İİK’nın 105/2. maddesi uyarınca düzenlenen geçici aciz vesikasının iptalinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince istemin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verildiği; şikayetçinin istinaf talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, hakkında tasarrufun iptali davası açılan üçüncü kişinin şikayette hukuki yararının bulunduğu ve borçlu hakkındaki takip kesinleşmeden aciz vesikası düzenlenemeyeceği gerekçesi ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, şikayetin kabulü ile 28/12/2015 tarihli belgenin iptaline karar verildiği görülmektedir. Somut olayda İİK’nın 105/2. maddesi uyarınca, hakkında şikayete konu aciz vesikası düzenlenen kişi, takip borçlusu ... Nakliyat İnş...Ltd.Şti.’dir. İİK"nın 277 vd maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için her ne kadar borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması gerekir ise de, bu husus tasarrufun iptali davalarının dinlenilmesinin ön koşulu olup, davalı konumunda olan taşınmaz maliki 3. kişiler yönünden, tasarrufun iptali davası açılabilmesi için alınan aciz vesikasının şartlarının oluşup oluşmadığı ilgili davada tartışılacağından, tarafı olmadığı takip dosyası üzerinden icra mahkemesinde şikayette bulunmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. O halde, takipte taraf sıfatı bulunmadığı gibi şikayette hukuki yararı da bulunmayan şikayetçi üçüncü kişinin istinaf talebinin, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 20.11.2017 tarihli, 2017/2008 E.- 2635 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23/05/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.