![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2011/14926
Karar No: 2012/1818
Karar Tarihi: 13.02.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2011/14926 Esas 2012/1818 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.11.2009 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve çekişmenin giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 2465 sayılı parselde pay maliki olduğunu, davalı pay malikinin oturmakta olduğu 5.kat 9 numaralı bağımsız bölümde lehine aldığı mahkeme kararını infaz ettirmek amacıyla bu bağımsız bölüm üzerinde muaraza çıkardığını, muarazanın önlenmesini, 9 numaralı bağımsız bölümden tahliye edilemeyeceğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava reddedilmiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; 2465 sayılı parsel üzerinde bir bina bulunduğu, taşınmazın tapuda bahçeli kargir ev olarak kayıtlı olduğu, üzerindeki binanın kat irtifakının kurulmadığı, davacı ... ...’ün taşınmazda 2/32, davalı ...’ın ise hükmen elde ettiği 1/16 payının bulunduğu, tapuda başkaca paydaşların da olduğu anlaşılmaktadır. Kısaca belirtmek gerekirse, taraflar 2465 sayılı parselde paylı maliktir.
Türk Medeni Kanununun 688.maddesinde paylı mülkiyet “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları” şeklinde ifade edilmiştir. Bu tanıma göre, paylı mülkiyetin söz konusu olabilmesi için; birden fazla kişinin bir mala paylı malik bulunması ve bu malın malikleri arasında maddi olarak paylaşılmış olunmaması gerekir. Paylı mülkiyette, mülkiyet hakkına sahip birden ziyade kişi olmasına rağmen eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı vardır. Eşya üzerindeki bu tek mülkiyet hakkı, malikler arasında bir paylı mülkiyet birliği meydana getirir. Her paydaş, mülkiyet hakkının belli bir payına sahip olur. Her pay diğerinden bağımsız ayrıca tasarrufi işlemlere konu olabileceği için kanun bazı istisnalar hariç payları taşınmaz hükmüne tabi tutmuştur.
Bu genel anlatımlardan sonra, davalı da taşınmazda paylı malik olduğundan onun hakkında mülkiyet hakkına dayanarak muarazanın meni isteminde bulunulamaz. Aynı şekilde davalı da taşınmazda paylı malik olan davacıya karşı mülkiyet hakkına dayanarak men-i müdahale isteyemez. Bu gibi durumlarda sorunun çözümü, paylı mülkiyete tabi taşınmazın aynen taksimi veya ortaklığın giderilmesi suretiyle ortadan kaldırılabilir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddedilmiş olması usul ve yasaya uygundur.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacının bütün temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 13.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.