Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/17892
Karar No: 2022/3764
Karar Tarihi: 20.04.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/17892 Esas 2022/3764 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/17892 E.  ,  2022/3764 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosuna İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın süre yönünden reddine dair kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17.11.2020 tarihli ve 2017/4668 Esas, 2020/5318 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Davacılar vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    K A R A R

    Kullanım kadastrosu sırasında, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 1882 ada 66 parsel sayılı 920,43 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve davacı ...’nun fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Maliye Hazinesi adına tespit ve tescil edildikten sonra 16.01.2014 tarihinde 6292 sayılı Kanun uyarınca satış suretiyle davalı ... adına kayden tescil edilmiştir.
    Davacılar ... ve arkadaşları, taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve tüm mirasçıların hak sahibi olduğu iddiasına dayanarak, taşınmazın tarafların müşterek murisi ... ... ...’dan intikal ettiğinin tespiti ile miras payları oranında beyanlar hanesine kendilerinin de kullanıcı olduğunun şerh verilmesi istemiyle 20.06.2014 tarihinde dava açmışlardır. Davacılar vekili, yargılama sırasında verdiği 17.02.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile çekişmeli taşınmazın muris ... ... ...’dan intikal ettiğinin tespiti ile miras payları oranında beyanlar hanesine davacıların da kullanıcı olduğunun şerh verilmesini, bu talepleri kabul edilmediği takdirde taşınmazın davalı ... Belediyesi tarafından tespit edilen değerinin miras payları oranında ödenmek suretiyle payları oranında müvekkilleri adına tescilini, bu talebinde kabul edilmemesi halinde ise davacıların miras payları oranında zilyet olduklarının tespitine karar verilmesini terditli olarak talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın süre yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17.11.2020 tarihli ve 2017/4668 Esas, 2020/5318 Karar sayılı ilamı ile; 6292 sayılı Kanun kapsamı ile uygulama ve Yargıtay içtihatları dikkate alınarak bu tür davaların ancak Maliye Hazinesi ve muhdesat sahibi hasım gösterilerek açılması gerektiği, taşınmazın üçüncü kişilere devri yapıldıktan sonra dava açılmasının mümkün olmadığı, dava konusu parselin 16.01.2014 tarihinde ... Belediye Başkanlığına satılarak devredildiği, davanın da bu satış işleminden sonra 20.06.2014 tarihinde açıldığından bu durumda davanın dinlenemeyeceği şeklindeki mahkeme gerekçesinin doğru olmasına göre, sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ne var ki; davanın, gerekçede açıklandığı nedenle “reddine” karar verilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında “süre yönünden” ret kararı verilmesi isabetsiz ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “süre yönünden” ibaresinin hükümden çıkartılarak hükmün düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına karar verilmiş, davacılar vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur..
    Dairemizce ve öncesinde Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince istikrar bulan uygulama ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu ya da güncelleme çalışmasının kesinleşmesi ve akabinde taşınmazın maliki olan Hazine tarafından 6292 sayılı Kanun uyarınca kullanıcısı ya da kullanıcısının muvafakati ile diğer kişilere satılması ve kişiler adına tapu kaydı oluşması halinde bu taşınmazlar hakkında kullanıcı şerhine yönelik olarak açılmış ya da açılacak davaların dinlenemeyeceği kabul edilmiştir.
    Eldeki dosya kapsamına göre; davanın konusunu oluşturan ... İlçesi ... Mahallesi kadastro çalışma alanında bulunan 1882 ada 66 parsel sayılı taşınmazın tespitinin beyanlar hanesinde 6831 sayılı Kanun uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...’nun kullanımında olduğu belirtilerek yapıldığı, davacılar tarafından 20.06.2014 tarihinde eldeki davanın açıldığı, 16.01.2014 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereğince satışı yapıldığı belirtilerek malik olarak ... Belediyesi adına tapu kaydının oluştuğu, beyanlar hanesinde de tespitte oluşan kullanıcı şerhinin korunduğu anlaşılmaktadır.
    Taşınmazın her ne kadar 6292 sayılı Kanun uyarınca davalı ... Belediyesine satışı nedeniyle Belediye adına tapu kaydı oluşmuş ise de, bu devrin 6292 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca yapıldığı, anılan maddenin 2. bendinde, “... hak sahipleri ve mevcut hakları da belirtilmek suretiyle...” devrin yapılacağının düzenlendiği, 7. bendinde ise “Devralan idareler devraldıkları taşınmazları; hak sahiplerinin talebi üzerine fiili durumuna uygun olarak ifraz edilmek suretiyle müstakil parsel veya paylı olarak, üzerinde çok katlı bina bulunan taşınmazlarda ise kat mülkiyeti tesisi suretiyle, bunun mümkün olmaması hâlinde paylı olarak hak sahipleri ile bunların kanuni veya bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılmış olan akdî haleflerine tabi oldukları mevzuatına göre bu Kanunda belirtilen satış ve ödeme koşullarını da dikkate alarak rayiç bedel üzerinden doğrudan satabileceği gibi; hak sahipleri taşınmazı doğrudan satın almış olsaydı Hazineye ödeyeceği bedeli devralan idarelere ödemeyi kabul etmesi hâlinde, taşınmaz kendisine ait kabul edilerek hakları karşılanmak kaydıyla devir alan idarelerin kendi projelerinde ve mevzuatlarına göre değerlendirebileceği, üzerinde yapı ve eklentileri bulunan proje alanında kalan taşınmazların üzerindeki yapılar için; o yıla ait Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapı birim fiyatlarından eksik imalat bedeli ve yıpranma payı düşüldükten sonra kalan bedelin ödeneceği ya da bu bedelin, devralan idareler tarafından gerçekleştirilen projeler kapsamında hak sahiplerine verilecek taşınmazların bedelinden mahsup edileceği, bu durumda hak sahipleri, bu hakların dışında taşınmazların doğrudan satış hakkından yararlanamayacakları” hükmünün getirildiği anlaşılmaktadır.
    Diğer yandan temyiz ya da karar düzeltme incelemesi için Dairemizde benzer ihtilafları içeren dosyaların bulunduğu, 2021/5943 Esas sayılı dosya üzerinden Dairemizce; ... Belediyesine yapılan bu satışların mahiyeti (malik Hazine tarafından proje kapsamında devredilip devredilmediği) hakkında bilgi ve kayıtların getirtilmesi hususu Mahkemesinden yazı ile istenildiği, bunun üzerine; ... Belediyesi Emlak ve İstimlak Müdürlüğü tarafından verilen 01.12.2021 tarihli cevabi yazıda; ... Mahallesi de dahil olmak üzere Belediye sınırları kapsamında olan ve isimleri belirtilen mahallelerde bulunan 2/B niteliğindeki taşınmazların Çevre ve Şehircilik Bakanlığının olurları ile proje alanında kalan ve uygun görülenlerin Emlak Vergi Değerleri üzerinden Belediyeye devirlerinin yapıldığını, daha sonra devredilen taşınmazların 6292 sayılı Kanun'un 8. maddesi kapsamında hak sahiplerine satışı 10.01.2014 tarihli ve 2014/9 sayılı ... Belediyesi Encümen Kararıyla uygun görüldüğü bildirilmiştir.
    Hal böyle olunca; taşınmazın, 6292 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca Hazineye ait satış yetkisini de içeren şekilde ... Belediyesine devredildiğine ve Belediye Encümen kararıyla bu taşınmazların kullanıcılarına satışına karar verildiğine göre, Hazine tarafından yapılan bu mülkiyet devrinin gerçek kişilere yapılan satış işlemi gibi düşünülemeyeceği, eldeki davada, taşınmazın mülkiyeti hususunda bir ihtilaf bulunmayıp davanın kullanıcı şerhine yönelik bulunduğunun kabulü gerekir. Mahkemece işin esasına girilerek taşınmaza ilişkin tedavüllü tapu kayıtları ve kadastro tespit tutanakları getirtildikten sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde delillerinin toplanarak değerlendirilmesi, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken davanın süre yönünden reddedilmesi doğru olmamış, davacılar vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17.11.2020 tarihli ve 2017/4668 Esas, 2020/5318 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, mahkeme kararının yukarıda yazılı değişik gerekçe ile 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın karar düzeltme isteyen davacılara iadesine, 20.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi