7. Hukuk Dairesi 2015/1082 E. , 2016/8128 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, davalı işyerinde reyon görevlisi olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının devamsızlık yapması nedeniyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, tüm haklarının ödendiğini, hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının iş akdinin işveren tarafından haklı neden olmadan feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25 inci maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17 nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26 ncı maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.
Somut olayda, davacı iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia etmiş, davalı ise davacının iş akdinin devamsızlık yapması nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Davacı tanığı ...., fazla mesai ücretinin ödenmemesi ve işyerinde psikolojik baskı uygulanması nedeniyle davacının eşinin işyerine konuşmaya gittiğini, kendisine işine gelirse dediklerini, bu nedenle davacıyı işe göndermediğini beyan etmiştir. Davacı tanığı ...., davacının işten çıktığını, ancak nedenini bilmediğini, diğer davacı tanığı İlve fesih konusunda bilgi sahibi olmadığını, davalı tanığı .... davacının gerekçe bildirmeden işe gelmediğini, diğer davalı tanığı .... ise davacının işten kendisinin ayrıldığını, sebebini bilmediğini, kocasının işten götürdüğünü, bir daha işe gelmediğini söylemişlerdir. Dosya içeriğine ve tanık beyanlarına göre iş akdini, fazla çalışma ücretinin ödenmemesi nedeniyle davacının feshettiğinin kabulü gerekir. Bu durumda davacı kıdem tazminatına hak kazansa da, ihbar tazminatı talep edemez. Mahkemece kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş olması yerinde ise de, ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup karar bozulmalıdır.
3-Mahkemece hükme esas alındığı belirtilen bilirkişi raporunda, tanık beyanlarına göre, davacının reyon görevlisi olarak çalıştığı davalı işyerinde, fazla çalışma yaptığı ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığı belirtilerek alacak hesaplaması yapılmışsa da, aldırılan bu rapor denetime elverişli değildir.
Yapılacak iş, Mahkemece, davacının hangi tarihler arası haftalık kaç saat fazla çalışma yaptığını ve hangi ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını gösterecek şekilde denetime elverişli bir rapor aldırılarak çıkacak sonuca göre fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacağı konusunda karar vermektir.
Kabul şekline göre de, davacının fazla çalışma ücreti alacağının fazla hakları saklı kalmak kaydıyla 07.08.2014 havale tarihli ek bilirkişi raporundaki hesaplamalar esas alınarak belirlenmesine rağmen hükmün gerekçesinde 10.04.2014 tarihli ilk rapora itibar edildiği belirtilerek hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratılması da isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 13/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.