Esas No: 2021/15489
Karar No: 2022/3807
Karar Tarihi: 20.04.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/15489 Esas 2022/3807 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı tarafından açılan dava, kullanım kadastrosu sırasında ifraz edilerek bahçe vasfıyla tespit edilen taşınmazların sitenin ortak kullanımında bulunduğu iddiasına dayanıyordu. İlk derece mahkemesi davayı reddetmiş, ancak davacı vekilinin istinaf başvurusu sonrasında Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Davacı vekili kararı temyiz etmiş, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi ise yönetim ve davada taraf olabilme ehliyeti yönünden yasal boşluk bulunmaması gerektiğine karar vererek, davacı sitenin kullanımında bulunan taşınmazların tespit edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kullanım kadastrosuna ilişkin davalarda 20 yıllık sürenin aranmadığı tespit tarihi itibariyle kimin kullanıcı olduğunun belirlenmesi gerektiği belirtilirken, kararın sonunda 634 sayılı Kanun'un site yönetimine verdiği görev ve yetkiler dahilinde dava takip yetkisi bulunmadığına dair açıklama yapılmıştır.
Kanun maddeleri: 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. ve
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosu
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında ... 12. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olmakla; davanın niteliği itibariyle duruşma istemi reddedilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım Kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 1788 parsel sayılı taşınmaz 212 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınazmazlara ifraz edilerek sırasıyla 1478.82 ve 226.26 metrekare yüzölçümlü olarak beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkarıldıkları şerhi yazılarak bahçe vasfıyla ... adına adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı ..., 212 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların sitenin ortak kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazın evveliyatı orman olup, 29.03.2018 tarihinde orman dışına çıkarıldığı ve Hazine adına tescil edildiği, davacı tarafça kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanıldığı, dava konusu taşınmazın 2008 yılından bu yana zilyet edildiğinin bildirildiği, ancak 2018 yılına kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, 18.12.2018 tarihli olağanüstü genel kurulda 1788 parselde bulunan sitenin önündeki arazi için yönetim kuruluna site adına her türlü dava açma ve davaları takip etme, açılmış olan davalar için itiraz etme konusunda yetki verilmesine karar verilmiş ise de yönetici ya da yönetim kuruluna kat maliklerinin temsil yetkisi vermiş sayılacaklarının kabulüne hukuksal olanak bulunmadığı, ayrıca bu davanın, yönetim kuruluna 634 sayılı Kanun'la verilen görev ve tanınan yetkiler dahilinde de olmadığı, bu yasal nedenlerle site yönetiminin bu davada dava takip yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle verilen kararın sonuç itibarıyla doğru olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Özellikle, günümüz hayatının getirdiği toplu site yapılaşmaları ya da çok katlı yapılarda kat malikleri sayısının oldukça fazla olması ve maliklerin ortak kullanımına ayrılmış olan tesis ve alanların bir disiplin için bakılması, korunması ve onarılması, başka bir deyişle ortak kullanımdaki yerlerin yönetilmesi gereği karşısında, tüm maliklerin birlikte dava açabileceğinin veya tüm maliklere karşı dava açılması gerektiğinin kabulü uyuşmazlıkları çözümsüzlüğe terk etme sonucunu doğuracağı gibi usul ekonomisi ilkesine de uygun değildir. Ortaya çıkan ihtiyaçların hakkaniyete uygun biçimde giderilmesi, hak ve adalete, hakkaniyet ile usul ekonomisi ilkelerine uygun bir çözümün bulunması gerektiği kuşkusuzdur.
O nedenle, özellikle yönetim ve davada taraf olabilme ehliyeti yönünden ... yasal boşluğun doldurulmaması, tüm maliklerin birlikte dava açabileceğinin kabul edilmesi uyuşmazlıkları çözümsüzlüğe terk etme sonucunu doğurur. Dolayısıyla, somut olayda yönetim kurulunun kat maliklerini temsilen aktif dava ehliyeti bulunduğunun kabülü hakkaniyete uygun olacaktır.
O halde davacı ... yönetiminin davada taraf ehliyeti bulunduğu gözetilerek işin esasına girilmeli, dava konusu 212 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kullanım kadastrosu tutanakları veya güncelleme listesinin onaylı örnekleri dosya içerisine getirtilerek taşınmazların tespit tarihi itibariyle davacı sitenin kullanımında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, kullanım kadastrosuna ilişkin davalarda 20 yıllık sürenin aranmadığı tespit tarihi itibariyle kimin kullanıcı olduğunun belirlenmesi gerektiği göz önünde bulundurularak toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulmalıdır.
Belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmaksızın hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, usul ve yasaya aykırı hükmün bozulması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle HMK’nin 373. maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 08.10.2020 tarihli ve 2019/116 Esas, 2020/194 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak, aynı Kanun'un 371. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.