Esas No: 2019/1867
Karar No: 2021/1336
Karar Tarihi: 18.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1867 Esas 2021/1336 Karar Sayılı İlamı
T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ...
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
....
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2019
NUMARASI ...
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2016
KARAR TARİHİ : 18/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/11/2021
Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili ile davalı temlik eden vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka ile dava dışı ... AŞ ve diğerleri arasında 02/08/2009 tarihli ve 20.000.000 ABD Doları genel kredi sözleşmesinde müvekkillerinin kefaletinin bulunmadığını, müvekkilleri adına atılı imzaların müvekkillerine ait olmadığını, bu sebeple müvekkillerine tebliğ olunan Ankara 15. Noterliği'nin 24/08/2015 tarihli ihtarnameye konu borcun bulunmadığını, yine bu ihtarnamede bahsedilen ilgili sözleşmelerden de haberdar olunmadığını, ileri sürerek davalı banka ile asıl borçlu ... A.Ş. ve diğer borçlu kefiller ile akdedilen 02/08/2009 genel kredi sözleşmesinin sonraki tarihli yapılan yeni bir sözleşme ile ortadan kalkması nedeniyle ilgili kredi sözleşmesi kapsamında müvekkillerinden ayrı ayrı geçerli bir kefalet sözleşmesi ve müvekkillerinden kefil sıfatlarının bulunmaması karşısında borçlu bulunmadıklarının tespitine, ayrıca ilgili sözleşmede mevcut imzaların da müvekkillere ait olmaması durumunda ilk neden dışında gerekli olması halinde değerlendirmeye alınmak suretiyle bu bakımdan da müvekkillerinin alınan sözleşme kapsamında ortada geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunmaması nedeniyle kefil sıfatıyla borçlu bulunmadıklarının tespitine, bu bağlamda ileride davalı banka tarafından 24/08/2015 tarihli ihtara konu edilen bedelin yasal takibe koyulması halinde ilgili dosya nedeniyle müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitine, davanın açılmasına neden olan ve tüm süreçte müvekkilleri aleyhine açıkça hukuk aykırı hareket eden davalı hakkında dava değeri üzerinden kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davacı taraf arasında 02/08/2009 tarihli genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, grup firmalarının bir kısmı ile yapılmış olan yeni bir genel kredi sözleşmesinin bir önceki sözleşmeye dayalı olarak kullandırılmış kredilerden kaynaklı borca ve müteselsil kefalete tesirinin olmayacağını, davacılar aleyhine henüz başlatılmış bir icra takibi bulunmadığından kötü niyet iddialarının asılsız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve toplanan tüm delillere göre; Davalı banka ile dava dışı şirket arasında tanzim edilen genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak imzaları bulunan davacıların sözleşmedeki imzanın kendilerine ait olmadığı iddiasıyla sözleşmeden dolayı sorumlu olmadıkları ve davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespiti istemiyle açılan davada davalı banka tarafından davacılara gönderilen noter ihtarnamesinde, banka ile dava dışı ....... arasında düzenlenen 02/08/2009, 01/05/2010 ve 05/10/2010 tarihli genel kredi sözleşmelerinde müteselsil kefil olan davacıların kefaletten dolayı borçlarının olduğunu belirterek borç bakiyesini tablo halinde gönderildiği, davacıların bu sözleşmedeki imzaların kendilerine ait olmadığı ve borçtan dolayı sorumlu olmadıkları iddiasıyla derdest menfi tespit davasını açtıkları, aldırılan bilirkişi raporlarına göre dava ve ihtarnameye konusu genel kredi sözleşmelerindeki imzaların davacılara ait olmadığının belirlendiği, bu nedenle davacıların ihtarname konusu borçtan sorumlu olmadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı bankanın 24/08/2015 tarihli ihtarname ile davacılardan talep ettiği bedelden dolayı davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, davalı talep ettiği alacağı takibe koymadığından koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Her ne kadar davacılar vekili dava değerini 923.852,87 TL olarak göstermiş ve davalı da bakiye borç hesap tablosunda bu miktarda talepte bulunmuş ise de davacı peşin harç olarak 157,78 TL harç yatırmış olup bunun tekabül ettiği dava değeri 9.238,52 TL olup vekalet ücreti bu miktar üzerinden hesaplanarak hüküm kurmak gerekmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna itibar edilerek verildiğini, bilirkişi incelemesine tabi tutulan mukayese imzaların dava konusu imzaların atıldığı tarihe yakın zamanlardan seçilmediğini, bilirkişi raporunun son sayfasındaki örneklere bakıldığında dahi bazı örnek imzaların tamamen farklı olduğunun açıkça gözüktüğünü, incelemenin sağlıklı yapılabilmesi için dosyanın konusunda uzman en az üç kişilik bir bilirkişi heyetine tevdii ile rapor alınması gerektiğini ileri sürerek açıklanan bu ve re'sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde dava değeri olarak gösterilen 923.852,87 TL üzerinden harç alınarak esas numarasının verildiğini, kaldı ki bu miktar gözetilerek dosyaya mahkemece heyet tarafından bakıldığını, mahkemece sehven 9.258,52 TL üzerinden harç alınarak yargılama yapıldığını, mahkemece bu miktar üzerinden harç alındığına kanaat edilmesi halinde 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 30. Maddesi uyarınca eksik olan harcın tamamlanması için süre verilmiş olması gerektiğini, ileri sürerek ilk derece mahkemesince verilen hükmün yalnızca vekalet ücretine ilişkin kısmının istinaf yolu ile incelenerek kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davacıların, İİK'nın 72/2. Maddesi gereğince icra takibinden önce borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce 6100 sayılı HMK'nun 344. maddesi gereğince istinaf kanun yoluna başvuru esnasında alınması gerekli olan 15.732,70 TL istinaf nispi karar harcının ikmali için gereği yapılmak üzere ilk derece mahkemesine müzekkere yazılmış, anılan müzekkere üzerine işlem muhtırasının davalı vekiline 02.11.2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde söz konusu muhtırada verilen 7 günlük kesin sürede bildirilen istinaf nispi karar harcı yatırılmamıştır. Bu durumda, Dairemiz her ne kadar HMK'nun 352. maddesi gereğince HMK'nın 346/1 madde kapsamında istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verme yetkisinin bulunduğu görüşünde ise de, davalı vekili tarafından süresi içerisinde harç yatırılmadığından emsal Yargıtay kararı doğrultusunda 6100 Sayılı HMK'nın 346/1. maddesi gereğince gerekli kararın verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir (Emsal mahiyette Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin 26/01/2021 tarih ve 2021/85 Esas 2021/463 Karar sayılı ilamı).
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilince süresi içerisinde harç yatırılmadığından 6100 Sayılı HMK'nın 346/1.maddesi gereğince gerekli kararın verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
3-İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekilince de istinaf kanun yoluna başvurulduğundan kararın tesisi ile karara karşı istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli olan yasal süre beklenildikten sonra dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesine,
HMK'nın 352. maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 18/11/2021
....
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.