7. Hukuk Dairesi 2015/1074 E. , 2016/8121 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, davacının 24.06.2006 tarihinden iş akdinin feshedildiği 27.07.2010 tarihine kadar benzin pompa görevlisi olarak 1.250,00 TL brüt ücretle çalıştığını, müvekkilinin hasta olması nedeniyle 23.07.2010 tarihinde doktora gittiğini, 23-24-25 Temmuz 2010 tarihlerini kapsayan 3 günlük iş göremezlik raporu aldığını, rapor sonunda işe başlamak üzere işyerine gittiğinde işyeri muhasebecisi tarafından kendisine bir daha işe gelmemesinin söylendiğini, işe devam etmek isteyen davacının işe başlamasının engellendiğini, davacının çalıştığı süre boyunca davalının her türlü talimatına uyduğunu, kendisine yasal hakları olan işçilik alacaklarının ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, devamsızlık yapan davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili ücretlerinin ödendiğini, aylık ücretinin asgari ücret olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının aldığı ücret konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, davacı aylık brüt 1.250,00 TL ücret aldığını beyan etmiş, davalı ise asgari ücretle çalıştığını savunmuştur. Davacının asgari ücretten daha yüksek bir ücretle çalıştığı davalı tanığı ...."in beyanı ile de doğrulanmıştır. Ayrıca davacı tanığı .... davacının 1.200,00 TL brüt ücretle çalıştığını beyan etmiştir. Mahkemece .... Bayiler Odası Başkanlığı ve .... Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği"nden markette çalışan kasiyer için emsal ücret araştırması yaptırılmış ise de davacının yaptığı işe uygun olmayan emsal ücret araştırmalarına değer verilemeyeceği açıktır. Bu nedenle, davacının akaryakıt istasyonunda benzin pompa görevlisi olarak çalıştığı da gözönünde bulundurularak emsal ücretin araştırılması ve gerçek ücret üzerinden hesaplamaların yaptırılması gerekirken asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya itibar edilmesi hatalıdır.
3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, davacının özellikle 2010 yılı Şubat ayı öncesinde fazla çalışma yaptığı sabittir. Ancak bu fazla çalışma ücretlerinin ödenip ödenmediği uyuşmazlık konusudur. Davalı tarafça dosyaya sunulan davacıya ait bazı ücret bordrolarında fazla mesai tahakkukları olduğu görülmekle birlikte bordroların bir kısmında davacının imzasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı ücret ödemelerinin banka aracılığıyla yapıldığını beyan ettiğinden dosyaya banka kayıtları getirtilmiştir. Ancak banka kayıtları 2010 yılı Şubat ayından sonraki dönemleri içermektedir. Öncelikle 2010 yılı Şubat ayından önceki döneme ilişkin banka kayıtları getirtilerek imzasız ücret bordrolarındaki fazla çalışma ücreti tahakkukları ile yapılan ödemelerin aynı olup olmadığı belirlenmeli, ödenen aylar fazla çalışma ücreti hesabında dışlanmalı, eğer ödeme yoksa imzasız bordrolara değer verilmemelidir. Bu yönde bir araştırma yapılmaksızın imzasız olmasına rağmen bordroda tahakkuk bulunan ayların fazla çalışma ücreti hesabında dışlanması isabetli olmamıştır.
4-Davalı ıslaha karşı süresi içinde usulüne uygun olarak zamanaşımı savunmasında bulunmuştur. Davalının yaptığı zamanaşımı savunmasının dikkate alınmaması da hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 13/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.