12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/20506 Karar No: 2010/19883 Karar Tarihi: 20.07.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/20506 Esas 2010/19883 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/20506 E. , 2010/19883 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adalar İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 26/05/2010 NUMARASI : 2010/24-2010/27
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu Belediye’nin icra mahkemesine başvurusu, haciz konan ................... Şubesi nezdindeki hesaplarında bulunan paraların haczedilemez nitelikte olduğu ve bu nedenle haczin kaldırılmasına yöneliktir. Mahkemece ..................... tarafından alınmış kamuya tahsis kararı bulunup bulunmadığı, bu hesaplara yatırılan paraların gelir ad ve matrahının dökümünün yapılarak buna dair belgelerin istenmesi için sözkonusu banka şubesine yazı yazılmış ise de, istenen hesap dökümlerinin dosyada bulunmadığı; bu hesaplara ait kamuya tahsis kararı verilmediği ve fiilen kamu hizmetlerinde kullanıldıklarının ispatlanamadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. 5393 Sayılı Yasanın 15/son maddesinde “Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez.” hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan, yine bu maddeye göre haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde (fiilen) kullanılması gerekli olup gerekçede yer verilen kamuya tahsis kararı alınmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. Ayrıca, 277 sayılı Kanunun 1.maddesine göre, 5237 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ve diğer kanunlarla belediyelere kamu hizmetini ifa etmesi için verilmekte olan paylar, belediye vergi ve resmi hükmünde olup, bu paraların da haczi caiz değildir. Haczedilemezlik şikayeti incelenerek sonuçta Mahkemece şikayeti reddedilen borçlunun, karar tarihinden sonra ve temyiz incelemesinden önce bu ret kararının sonuçlarından kaçınmak ve haczedilen paranın icra müdürlüğünce alacaklıya ödenmesinin önüne geçmek için haczedilemez olduğunu öne sürdüğü mahcuzun bu niteliğinden yararlanmak bakımından İİK’nun 36. Maddesinde öngörülen teminat olarak göstermiş olması, borçlunun haczedilemeklikten feragat ettiği şeklinde yorumlanamaz. O halde mahkemece, haczedilen banka hesapları ile ilgili haciz tarihini kapsayan kayıtlar ve hesap ekstreleri bankadan getirtilmeli ve Belediyeden hesaptaki paraların nitelikleri ayrıntılı olarak sorulduktan sonra, gerektiğinde defter ve kayıtlar ve banka hesap ekstreleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bu hesaba yatan paraların nitelikleri incelenip belirlenmelidir. Hesaptaki paraların, vergi, resim ve harç niteliğinde olmaları veya kamu hizmetinde fiilen kullanılıyor olmaları halinde (bu olgu belirlendiği takdirde) haczedilemeyeceği düşünülmelidir. Mahkemece, eksik inceleme ile sonuca gidilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20/07/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.