Esas No: 2021/820
Karar No: 2021/827
Karar Tarihi: 24.03.2021
Danıştay 2. Daire 2021/820 Esas 2021/827 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/820
Karar No : 2021/827
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … Caddesi, … Sokak, … - … adresinde bulunan ve davacıya ait olan çok katlı otoparkın, işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı olmadan ticari faaliyet gösterdiği gerekçesiyle 143,00 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ve ruhsat alınması için 15 gün süre verilmesine, bu süre sonunda ruhsat almadan faaliyet gösterdiği takdirde mühürlenerek faaliyetten men edilmesine ilişkin ... günlü, ... sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesinin 25/03/2014 günlü, E:2011/9253, K:2014/2357 sayılı bozma kararına uyularak verilen ... İdare Mahkemesinin ... günlü, E:..., K:... sayılı temyize konu kararıyla; davacı Belediye tarafından bir başka şirkete kiralanan işyerinin "çok katlı kapalı otopark" olarak işletildiği ve işyeri için davacı Büyükşehir Belediye Başkanlığından işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı alnması gerekirken ruhsat alınmadığı sabit olduğundan, ruhsatsız olarak faaliyet gösteren işyeri hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu otoparkın belediye bünyesinde kurulacak bir işletme ile işlettirilmesi için 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 71. maddesi gereğince, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünden izin istenildiği, … günlü, … sayılı cevabi yazı ile bu iznin onaylandığı, bu otoparka ruhsata gereksinim olup olmadığı hususunda görüş istenmesi üzerine, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün … günlü, … sayılı yazıları ile “… söz konusu işletmenin İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına iİişkin Yönetmelikte, o işyeri için aranan şartları taşıması kaydıyla ruhsatlandırılmasına gerek olmadığı değerlendirilmektedir" görüşü bildirildiğinden, Sıhhiye Çok Katlı Otopark işletmesi için ruhsat alınmadan kurulan bütçe içi işletme ile çalıştırılmış olduğu ve yerel mahkemece idarelerinin üçüncü kişi gibi algılanarak karar verildiği hususları ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
… Caddesi, … Sokak, … adresinde bulunan Çankaya Belediye Başkanlığı … Otopark İşletmeciliği ismi altında faaliyet gösteren çok katlı kapalı otoparkın Ankara Büyükşehir Belediyesi ekiplerince 07/09/2010 tarihinde yapılan kontrolde Büyükşehir Belediyesinden işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı alınmadan faaliyet gösterdiğinin tespit edildiği gerekçesiyle, 143-TL idari para cezası verilmesine ve 15 gün içinde ruhsat alınmadığı takdirde faaliyetten menine ilişkin ... günlü, ...sayılı işlemin tesis edilmesi üzerine temyizen görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 2. maddesinde; “Kabahat deyiminden; kanunun, karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlaşılır.” hükmü yer almakta ve bu maddede kabahatin tanımı yapılmaktadır.
Kanun’un “Kanunilik İlkesi” başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasında; “Hangi fiillerin kabahat oluşturduğu, kanunda açıkça tanımlanabileceği gibi; kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve hükmün içeriği, idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle de doldurulabilir.” hükmü, ikinci fıkrasında da “Kabahat karşılığı olan yaptırımların türü, süresi ve miktarı, ancak kanunla belirlenebilir.” hükmü yer almakta, böylece hangi fiillerin kabahat oluşturduğunun kanunda açıkça tanımlanabileceği hususunun yanı sıra, idarenin de somut olayda olduğu gibi genel ve düzenleyici işlemleriyle tanımlama yapabileceği belirtilmiş, ayrıca işlenen bir kabahatin karşılığı olan yaptırımın türü, süresi, miktarının ancak kanun ile belirlenebileceği de ifade edilmiş olmaktadır.
Belediye encümenlerinin Kabahatler Kanunu hükümlerine göre idari para cezası ve idari tedbir kararları verebileceğine dair hüküm 1608 sayılı Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında 16 Nisan 1340 tarih ve 486 Numaralı Kanunun Bazı Maddelerini Muaddil Kanun'un 1. maddesinde belirtilmiştir. Kanunun 1. maddesinde; “Belediye meclis ve encümenlerinin kendilerine kanun, nizam ve talimatnamelerin verdiği vazife ve salahiyet dairesinde ittihaz ettikleri kararlara muhalif hareket edenlerle belediye kanun ve nizam ve talimatnamelerinin men veya emrettiği fiilleri işleyenlere veya yapmayanlara belediye encümenince Kabahatler Kanununun 32. maddesi hükmüne göre idarî para cezası ve yasaklanan faaliyetin menine karar verilir. Bu kararda ilgili kişiye bir süre de verilebilir.” hükmü yer almakta olup, somut olayda belediye encümeni tarafından verilen idari para cezası ve işyeri ruhsatı alınıncaya kadar faaliyetten men edilerek kapatılması kararı bu kapsamdadır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı; diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı anlaşılmaktadır.
Ayrıca, 1608 sayılı Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında 16 Nisan 1340 tarih ve 486 Numaralı Kanunun Bazı Maddelerini Muaddil Kanunun mülga 5.maddesinde; “Ceza kararlarına tebliği tarihinden itibaren beş gün içinde mahsus hakimlere ve bulunmayan yerlerde sulh hakimliğine müracaatla şifahi veya yazılı itiraz olunabilir. İtiraz şifahi ise bir zabıt tutularak muterize imza ettirilir.
İtirazda sebep gösterilmesi şarttır. Sebep gösterilmeyen itirazlar yapılmamış sayılır. Ticaret ve sanattan men kararıyla para cezasını vermediğinden dolayı hapse değiştirme hükmünün infazı itirazın neticesine kadar geri bırakılır.” hükmü yer almakta iken, maddenin 1. fıkrasının Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesine itiraz yoluna başvurulmuş olup, Anayasa Mahkemesinin 22/12/2006 günlü, E:2001/26, K:2006/119 sayılı kararıyla, “… haklı nedenlerin ve kamu yararının bulunması halinde idari işlemlere yönelik itirazları inceleme görevi yasa koyucu tarafından adli yargıya bırakılabilir. Bu çerçevede, belediyelerce uygulanan kimi idari yaptırımlara karşı, belediye teşkilatının yaygınlığına paralel bir idari yargı teşkilatlanmasının söz konusu olmaması nedeniyle sulh ceza mahkemelerine başvuru olanağı tanımasının hak arama özgürlüğünü kolaylaştırıcı nitelikte olduğu, bu suretle kısa sürede sonuç alınmasını olanaklı kıldığı ve sayılan hususların sözü edilen itirazları inceleme görevinin adli yargıya bırakılmasının haklı nedenini oluşturduğu ….” gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı; bu nedenle, yeni bir yasayla kabul edilen görev kurallarının, geçmişe de etkili olacağı, bilinen bir genel hukuk ilkesidir.
İncelenen uyuşmazlıkta,1608 sayılı Kanun’un 1. maddesine dayanılarak davacı belediye tarafından ticari amaçla çalıştırılan çok katlı otoparkın ruhsatsız çalıştırıldığından bahisle idari para cezası ile cezalandırılmasına ve 15 gün içinde işyeri ruhsatı alınmaması halinde işyerinin ruhsat alınıncaya kadar çokkatlı otoparkın giriş çıkışlarının faaliyet göstermeyecek şekilde mühürlenerek faaliyetten men edilerek kapatılmasına ilişkin karar verildiği, kararın bu haliyle 5326 sayılı Kanun’da belirtilen idari yaptırım türlerinden olduğu, 1608 sayılı Kanun’da bu idari yaptırımlara karşı itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği anlaşılmıştır.
Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinde belirtildiği üzere, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı ve görevli mahkemenin belirlenmesinde 5326 sayılı Yasa hükümleri dikkate alınacağından açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanun'un 27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesinin istikrar kazanmış 01/04/2014 günlü, E:2014/456, K:2014/487 sayılı ve 28/12/2015 günlü, E:2015/868, K:2015/903 sayılı kararları da bu tür uyuşmazlıklarda adli yargının görevli olduğu yönündedir.
Bu itibarla, görev hususunun kamu düzeninden olması nedeniyle İdare Mahkemesince davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, esastan davanın reddi yolunda karar verilmesinde usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/a fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa'nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.