Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9867
Karar No: 2013/11552

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/9867 Esas 2013/11552 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2013/9867 E.  ,  2013/11552 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı - karşı davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacılar vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri ... Mahallesinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmışlardır.
    Mahkemece davanın kabulü ile fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 26,400 m² ve (C) harfi ile gösterilen 1242 m² yüzölçümündeki taşınmazların ...mirasçıları adlarına tapuya tesciline dair verilen karar, davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30.12.2008 gün ve 2008/13822-19050 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...Mahkemece çekişmeli taşınmazın (A) ve (C) bölümleri üzerinde davacı gerçek kişiler yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek taşınmazın davacı gerçek kişiler adına tesciline karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Dava konusu taşınmazların 1961 yılında yapılan kadastro sırasında hangi nedenle tapulama harici bırakıldığı araştırılmadığı gibi, dosyaya getirtilen memleket haritasında çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapraklı ve ibreli ağaç sembolü bulunduğu, ziraat uzmanı raporunda taşınmazın sınırında çalılık olduğundan sözedildiği ve fen bilirkişi raporunda da komşu taşınmaz fidanlık olarak gösterildiği halde bu yerde orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı ve taşınmazın orman niteliği orman bilirkişi aracılığıyla yaptırılmamış, ilgisi nedeniyle Orman Yönetimi davaya dahil edilerek taraf oluşturulmamıştır.” denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile işaretli 26400,45 m² ve (C) harfi ile işaretli 1242,06 m² yüzölçümlü taşınmazların Mehmet Pakeroğlu mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09.05.2011 günlü 2011/1263 - 5828 sayılı kararı ile ikinci kez bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen, bozmanın gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; bozma kararında dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları getirtilip taşınmazlara uygulanmamış, taşınmazların öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amaca uygun olup olmadığı yönünde taşınmaz başında taraf tanıkları ve yerel bilirkişilerin dinlenmesi, il, ilçe ve kasabaların nazım veya uygulama imar planlarının kapsadığı alanlarda kalıp kalmadığının saptanması, taşınmazların çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dava dosyası içine konulması gerektiği belirtildiği halde mahkemece bu hususlar araştırılmamış, açılan davanın Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın tapu siciline kaydı amacıyla açılan tescil davası olduğu, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince tescil davalarında husumetin, Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisi ile birlikte taşınmaz köy sınırları içerisinde ise köy tüzel kişiliğine, belediye sınırları içinde ise ilgili belediye başkanlığına yöneltilmesi gerektiği, taşınmazların Çankırı İli, Merkez İlçesi, Aksu Mahallesinde bulunması nedeniyle davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin yanında ilgisi olduğu halde Belediye Başkanlığına husumet yöneltilerek taraf teşkili sağlanmamıştır.
    Bu nedenle, öncelikle Belediye Başkanlığına husumet yaygınlaştırılarak taraf teşkili sağlanmalı, nazım veya uygulama imar planlarının kapsadığı alanlarda kalıp kalmadığı araştırılmalı, dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları ilgili yerlerden getirtilip önceki bilirkişiler dışında bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalı, taşınmazların öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddî olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli,
    Somut olayın özelliği gözönünde bulundurularak ayrıca; keşif sırasında taşınmazların çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dava dosyası içine konulmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Ayrıca, dava konusu (C) harfi ile işaretli 1242,06 m² yüzölçümlü bölümüne ilişkin davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetlik şartlarının gerçekleştiği nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, hükme esas alınan ziraat bilirkişisi ... 24.06.2010 tarihli raporunda, çekişmeli bölümün çok uzun yıllardır ekilip biçilmediğini, üzerinde tarımsal faaliyete rastlanılmadığını, çalılık ve yabancı otların bulunduğunu ve hali arazi özelliğinde olduğunu belirttiğine göre, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde belirtilen kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetlik şartlarının davacılar yararına gerçekleşmediğinin kabulü zorunlu olup bu bölümüne ilişkin açılan davanın reddi gerekirken kabulü yönünde karar verilmesinin usûl ve kanuna aykırı olduğu”na değinilmiştir.
    Hazine vekili (18.10.2010) ve (08.10.2012) günlü dilekçeleriyle, reddedilen bölümün Hazine adına tescili talebinde bulunmuştur.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu ... Mahallesi hudutlarında bulunan bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 26400,45 m²"lik kısmın payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, (C) harfi ile gösterilen 1242,06 m²"lik taşınmaza yönelik açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı- karşı davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
    Taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1961 yılında yapılmış ve çekişmeli taşınmaz tapulama harici bırakılmıştır.
    1- Dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli (A) harfi ile gösterilen taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı- karşı davacı Hazinenin dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
    2- Davalı- karşı davacı Hazinenin (C ) ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Hazinenin (18.10.2010 ) ve ( 08.10.2012) günlü dilekçelerle TMK. 713/6. maddesi gereği reddedilen bölümün adına tescili istemi olduğu halde mahkemece Hazinenin karşı tescil talebi hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamış olması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle davalı- karşı davacı Hazinenin dava konusu (A) harfi ile gösterilen taşınmaza yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle davalı- karşı davacı Hazinenin çekişmeli (C) harfi ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 12.12.2013 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi