23. Hukuk Dairesi 2019/972 E. , 2020/1289 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı kurumdan hizmet alım sözleşmesi ile güvenlik hizmeti yürüten davalının elemanı olan ..."in emeklilik nedeniyle işçilik alacakları için Kartal 2. İş Mah.de açtığı dava sonucu yapılan icra takibi üzerine davacı kurumca 18.435,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin davalının sorumluluğunda olduğunu ileri sürerek ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, işbölümü ve yetki itirazında bulunarak, davacı ile yapılan sözleşme gereği davacı kuruma personel temin edildiğini, bu nedenle alt-üst işveren ilişkisinin bulunmadığını, işçinin belediyenin denetimde çalıştığını, sözleşmeye göre davalıya işçilik maliyeti ve %3 sözleşme giderinin ödendiğini, davacının kendi sorumluluğunda olan bir ödeme yaptığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalının sorumlu olduğu miktarın dava dışı işçinin davalının yanında çalıştığı süre ile sınırlı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinden kaynaklı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki alacak istemine konu dava dışı işçinin alacaklarının belirlendiği iş davasında alt işverenin de davada taraf olduğu, mahkemece yapılan yargılama neticesinde işçinin davacı kurum ile davalı aleyhine takibe geçtiği, davacının 4/2/2011 tarihinde tüm icra masrafları ile birlikte icra dosyasına 18.435,00 TL ödeme yaptığı görülmüştür.
Hal böyle iken, mahkemece özellikle İş Mahkemesi davasında davalı alt işverenin de taraf olduğu , dava dışı işçi lehine verilen kararın makul süre içerisinde davacı tarafından ödendiği hususları dikkate alınarak asıl işveren konumundaki davacının dava dışı işçiye ödenen bedelin tamamının (faiz ve icra masrafları da dahil) ödeme tarihinden itibaren davalı alt işverenlerden rücuen tahsiline karar verilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan bu yanlışlığın yeniden yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle HUMK"nın 438/7. madde ve fıkrası uyarınca kararın, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no.lu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın “HÜKÜM” bölümünden “dava tarihinden” ibaresinin çıkartılarak yerine “ödeme tarihi olan 4/2/2011” ibaresinin yazılarak kararın düzeltilmesine, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine aşağıda yazılı harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 25.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.