Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2016/1900 Esas 2016/8332 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1900
Karar No: 2016/8332
Karar Tarihi: 21.11.2016

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2016/1900 Esas 2016/8332 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma suçundan 6.000 TL adlî para cezası ve tedavi/denetimli serbestlik tedbiri ile cezalandırılmıştır. Ancak, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğu anlaşıldığı için daha önce açılan kamu davası düşürülmüştür. Yargıtay 2. Ceza Dairesi ise, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi ile yapılan değişiklikler hakkında dikkate alınması gerektiğini ve sanığın tedavi/denetimli serbestlik tedbirinin uygulandığı bir dönemde düşme kararının verilmesinin isabetsiz olduğunu tespit etmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri: Uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma suçunu düzenlemektedir.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/7. maddesi: Tedavi/denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması durumunda, mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı hükmünü getirmektedir.
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi: Mahkeme kararlarının bozulması hallerini ve bozma nedenlerini düzenlemektedir.

9. Ceza Dairesi 2016/1900 E. , 2016/8332 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Sulh Ceza

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 6.000,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uyması halinde cezasının infaz edilmiş sayılmasına dair ... 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 09.03.2011 tarihli ve 2008/241 esas, 2011/136 sayılı kararının infazını müteakip, hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğunun anlaşılması sebebiyle açılan kamu davasının düşürülmesine ilişkin anılan Mahkeme"nin 21.05.2015 tarihli ve 2008/241 esas, 2011/136 sayılı ek kararı ile ilgili olarak;
1- Sanık hakkında verilen 21.05.2015 tarihli düşme kararından önce, 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesinde değişiklik yapıldığı cihetle, sanığın hukuki durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı"nın 14.10.2016 tarih ve 94660652-105-10-8187 -2016-kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 27.10.2016 tarih ve 2016/382629 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran bu gerekçelerle yerinde görüldüğünden ... 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 21.05.2015 tarihli ve 2008/241 esas, 2011/136 sayılı ek kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 21.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.