17. Hukuk Dairesi 2013/21435 E. , 2015/10940 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/06/2013
NUMARASI : 2009/249-2013/807
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılar Ö.. Y.. ve .... Turizm İşletmeleri AŞ. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; asıl ve birleşen davada; davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı oldukları aracın sürücüsünün alkollü ve aşırı süratli olarak kullandığı araçla müvekkilinin anne ve babasına çarpması sonucu 19.07.2007 tarihinde meydana gelen trafik kazasında her ikisinin de hayatlarını kaybettiklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 1.000 TL maddi, 200.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 19.04.2013 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 14.843,92 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı Özgür vekili; müvekkiline izafe edilen kusuru kabul etmediklerini, manevi tazminat isteminin fahiş olduğunu öne sürerek, davanın reddini istemiştir.
Davalı ....Ofisi AŞ. vekili; müvekkilinin aracın uzun süreli kiracısı olduğunu, kusuru kabul etmediklerini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı .... Turizm İşletmeleri AŞ. vekili; müvekkilinin kazaya karışan aracı uzun süreli kira sözleşmesi ile .... Ofisi AŞ."ye kiraladığından işleten sıfatının bulunmadığını, davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile; 14.843,92 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak şartıyla dava; davalılar Ö.. Y.. ve....Ofisi AŞ."den kaza tarihinden itibaren; 20.000 TL manevi tazminatın Ö.. Y.. ve .... Ofisi AŞ."den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, Davalı ....Turizm AŞ."ye yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar Ö.. Y.. ve ..... Turizm İşletmeleri AŞ. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalılar Ö.. Y.. ve .....Turizm İşletmeleri AŞ. vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK."nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücünün kusur durumu, anne ve babasını aynı kazada kaybeden davacının duyduğu elem ve acının derecesi göz önüne alındığında davacı için takdir olunan manevi tazminatın çok düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davalı M.. A.. aleyhindeki dava, trafik kaydına dayanılarak açılmış olup, adı geçen davalının "aracı uzun süreli kira sözleşmesi ile kiraladığına" ilişkin savunması üzerine davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, lehine vekalet ücreti takdir edilmiştir. Trafik kaydına göre davanın adı geçen davalıya yöneltilmesinde davacının bir kusuru bulunmamaktadır. Bu halde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.185,15 TL kalan harcın temyiz eden davalılar Ö.. Y.. ve M.. A.."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.