13. Hukuk Dairesi 2016/17399 E. , 2019/9288 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalı Türkiye Ekonomi Bankası A.Ş. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalılardan ... ve İnşaat A.Ş. ile arasında 12/06/2007 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve inşaat sözleşmesi imzalandığını, anılan sözleşmeye göre taşınmazın en geç Ekim 2008 tarihinde teslim edileceğini, konut satış bedeli olan 105.000,00 TL"nin bir kısmını peşin ödediğini, bir kısmını ise davalı şirket ile davalı banka arasında konut finansmanına yönelik sözleşme bulunduğundan davalı bankadan kullandığı kredi ile ödediğini, satış bedelinin tamamını ödemesine rağmen, davalı şirketin edimini sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmediğini, taahhüt ettiği Ekim 2008 tarihinde teslim edemediği gibi teslim etmesinin de mümkün olmadığını, yaptırdığı tespite göre taşınmazda halen 56.250,00 TL’si değerinde eksik imalat bulunduğunu ve bağlı kredi çerçevesinde her iki davalının birlikte sorumlu olduğunu iddia ederek 56.250,00 TL’nin avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca davalı bankaya bakiye kredi borcunun bulunmadığının tespiti ile şimdiye kadar kredi taksidi olarak ödediği 13.915,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte istirdadına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 6.026,46 TL’si eksik iş bedelinin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalı ... A.Ş."den tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,davacının davalı ... A.Ş"ye borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı ... davalı banka tarafından temyiz edilmiştir.
1-01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297. maddenin 2. fıkrası ile "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı bağlı kredi çerçevesinde eksik iş bedelinden davalı banka ile birlikte davalı şirketin de sorumlu olduğu iddiası ile her iki davalıdan alacak talebinde bulunmuş, aynı zamanda davalı bankaya krediden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile birlikte ödediği tutarın istirdatını istemiştir. Mahkemece, davacının davalı şirkete yönelik talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş, yalnızca gerekçede davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği belirtilmiştir. Mahkemece, bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması yukarıda açıklanan ilkeler ışığında HMK’nun 297 ve devamı maddelerinde belirtildiği şekilde usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir
2-Bozma nedenine göre davacı ... davalı bankanın temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı ... davalı bankanın temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan 102,91 TL harcın istek halinde davalı ... A.Ş."ye iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu davacı yönünden açık, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu davalı yönünden kapalı olmak üzere, 02/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.