Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9460
Karar No: 2013/11512

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/9460 Esas 2013/11512 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, davacı ... Yönetimi'nin, tapusu kendisine ait olan ancak orman sayılan yerlerden olan 8531,92 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescil edilmesi istemiyle davalı A.Ş. aleyhine açtığı dava ile ilgilidir. Mahkeme, dava süresinin hak düşürücü süre geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar vermiş. Ancak Yargıtay'ın bozma kararında, Hazine tarafından açılacak kamu malı davalarda hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı belirtilerek mahkemece davanın tekrar incelenip karar verilmesi gerektiği belirtildi. Yapılan incelemeler sonucunda, taşınmazın önceden orman sayılan bir yer olduğunun saptanması ve 4785 sayılı Kanun ile hukuken değerini yitirmesi nedeniyle, tapusunun iptal edilerek orman niteliğiyle Hazine adına tescil edilmesi kararlaştırıldı. 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi ve 766 sayılı Kanunun 31/2. maddesi, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler hakkında Hazine tarafından açılacak davaların 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi olup olmadığı konusunda açık bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak, kamuya mal olan yerler hakkında açılacak davalarda hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı Yarg
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2013/9460 E.  ,  2013/11512 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı A.Ş. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi, dava dilekçesi ile .... Köyü, 111 ada 12 parsel sayılı 8531,92 m² yüzölçümündeki taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, tapulama tutanaklarının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olduğundan 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiş, davacı ... Yönetimi tarafından hüküm temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/10/2011 tarihli ve 2011/7779 E.- 12169 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: [Mahkemece, çekişmeli parselin kadastro tespitinin askı suretiyle ilânını takiben 5841 sayılı Kanunun 2 inci maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş ise de, 5841 sayılı Kanunun 2. maddesiyle 3402 sayılı Kanunun 12. maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen üçüncü tümcesinde yer alan “iddia ve taşınmazın niteliğine…” ibaresi Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 gün ve 2009/31-77 sayılı kararıyla iptal edilmiş olup, gerekçeli karar 23/07/2011 tarih ve 28003 sayılı Resmî Gazetede yayımlanmıştır. Gerek 766 sayılı Kanunun 31/2. maddesi ve gerekse 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde, özel mülkiyete konu olamayacak, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler hakkında Hazine tarafından açılacak davaların 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi olup olmadığı konusunda açık bir hüküm bulunmamakta ve özel şahıslar ile Hazine arasında bir ayrım da içermemekte ise de, “Kamu Malı” savıyla açılacak davalarda 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı konusundaki Yargıtay kararları yerleşik içtihat halini almıştır (Örneğin: Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/1-19 E. 2002/97 K.; 09.06.2004 gün ve 2004/1-335 E. 2004/354 K.; Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 09.12.2006 gün ve 2006/4206 – 4268; Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 11.03.2008 gün ve 2008/1911-3034; 20. Hukuk Dairesinin 03.04.2008 gün ve 2008/1564-5261 sayılı kararları).
    Açıklanan hususlar gözetilerek, mahkemece yargılamaya devam edilip, tarafların sav ve savunmaları ile delilleri sorulup oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinin usûl ve kanuna aykırı olduğu] gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu Pınarcık Köyü 111 ada 12 nolu parselin tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Bölgede 1956 yılında yapılan arazi kadastrosu bulunmaktadır. Orman kadastrosu çalışması yapılmamıştır.
    Çekişmeli taşınmazında içinde bulunduğu yerler 1956 yılında yapılan arazi kadastrosunda 462 ilâ 468 parsel numarası ile Mayıs 1945 tarihli 45 ilâ 151 nolu, ilk geldisi K.Evvel 329 tarihli 37 nolu olan tapu kaydı uygulanarak gerçek kişiler adına tespit ve tescil edilmişler, 1963 ve 1997 yıllarında yapılan ifrazlar sonucu dava konusu taşınmazlara ayrılmışlar, 1993 yılında davalı şirket tarafından satın alınmışlardır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve ziraatçı bilirkişi ile orman bilirkişi kurulu raporları arasındaki çelişki nedeniyle Dairenin iade kararı üzerine dosyaya sunulan ziraatçı bilirkişi ek raporunda; notlardaki karışıklıktan dolayı sehven hata yapıldığı ve orman bilirkişilerin düzenledikleri rapordaki bilgilerin zeminle örtüştüğünün beyan edildiği, hükme esas alınan orman bilirkişi kurulu raporuna göre çekişmeli taşınmazın doğal eğiminin % 25 olduğu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada tamamının çalılık vasfında ağaçcıklarla kaplı koyu renkli alanda görüldüğü, toprağının halen, orman toprağı özelliği taşıdığı, 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesinin karşı kavramından toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilerle örtülü yerlerin orman sayılacağı ve 20/11/2012 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 14. maddesinin (o) bendi gereğince ve bilimsel olarak eğimi % 12’den fazla yerler orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyacağından, aynı Yönetmeliğin 16/ı maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılması gerektiği, taşınmazın öncesinin orman sayılan yerlerden olduğu saptandığından dayanak tapu kaydı uysa bile 4785 sayılı Kanun ile hukuki değerini yitirdiği ve ormanlarda sürdürülen zilyetliğe de değer verilemeyeceği belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 12/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi