Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/23792 Esas 2012/28055 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-UYAP üzerinden alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanık ..."ın hüküm tarihinden önce 02/11/2006 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, sanık hakkında açılan kamu davasının TCK"nın 64. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesi gerektiği halde yargılamaya devamla hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Sanık ..."ın, yüklenen suçu işlediğine ilişkin diğer sanık ..."nın suç atma niteliğinde kalan anlatımı dışında, hükümlülüğüne yeterli hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı kanıt bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanıklar ... ve ... yönünden müştekinin aracının muhkem kapısını kanırtmak suretiyle açarak gerçekleştirdikleri hırsızlık suçunun 765 sayılı TCK"nın 493/1.maddesine uyan suçu oluşturduğu halde suçun sanık ..."ın da katılımı ile birlikte üç kişi işlendiği kabul edilerek, sanıkların aynı maddenin son fıkrası ile cezalandırılmalarına karar verilmesi,
3-Hırsızlık suçunun konusunun otomobilin kendisi olması karşısında, bu araca hırsızlık suçu sırasında yada sonrasında zarar verilmesinin mala zarar verme suçunu oluşturmayacağının gözetilmemesi suretiyle, uyarlama yapılırken hırsızlık suçu yanında ayrıca mala zarar verme suçundan da uygulama yapılması,
4-Aynı suçtan tekerrüre esas sabıkaları bulunan sanık ... hakkında 765 sayılı TCK"nın 81/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
Kabule göre de;
Sanıkların hırsızlık suçunu üç kişi birlikte işledikleri kabul edilerek 765 sayılı TCK"nın 493/1-son maddesi ile cezalandırılmalarına karar verilmesine karşın, temel hapis cezanın 8 yıl olarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... müdafileriinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 24/12/2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.