Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4272
Karar No: 2019/2419
Karar Tarihi: 18.04.2019

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/4272 Esas 2019/2419 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2018/4272 E.  ,  2019/2419 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Asıl ve birleşen davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/07/2012 (asıl) - 17/06/2013 (birleşen) günlerinde verilen dilekçeler ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/06/2015 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 17/04/2018 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı vekili Avukat ...... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. ...... 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/456 esas sayılı dosyasının eklenmesi ve ...... 2. Daire Başkanlığının 2009/1133 esas, 2011/7 karar sayılı ilamının...... Bakanlığına tebliğ tarihinin tespit edilmesi için dosyanın mahalline geri çevrildiği, eksikliklerin giderildiği anlaşıldı. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
    a) Asıl ve birleşen dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili asıl davada; davalının ulaştırma kıdemli çavuş olduğunu, olay günü sevk ve idaresindeki ...... kamyon ile karıştığı kazada ulaştırma kıdemli üstçavuş ......"ün vefat ettiğini, adı geçenin annesi ve kız kardeşleri tarafından müvekkili idare aleyhine ...... Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire Başkanlığının 2009/113 esasına kayden tazminat davası açıldığını, hüküm altına alınan tazminatın ...... 29. İcra Müdürlüğünün 2011/906 esas sayılı dosyasında müvekkili idareden tahsil edildiğini, birleşen davada ise; ölenin eşi ve çocuğu tarafından ...... 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/456 esasına kayden açılan davada hükmedilen tazminatın, ...... 3. İcra Müdürlüğünün 2011/7090 ve 2011/7091 esas sayılı dosyalarında ödendiğini belirterek ödenen bedellerin rücuen tazminini talep etmiştir.
    Davalı vekili; ölenin yakınları tarafından davacı idare aleyhine açılan tazminat davalarında kusur incelemesi yapılmadığını, müvekkilinin davaya konu kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığını, anılan davalardan haberdar edilmediği için kusursuzluğunu ispat olanağı tanınmadığını belirterek davaların reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının %50 kusurlu olduğu yönünde görüş bildiren 25/06/2014 tarihli heyet raporu hükme esas alınmış, ödenen tazminatlardan kusur indirimi yapılarak asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dava rücuen tazminat istemine ilişkin olup tazminatın davalıya ancak kusuru oranında rücu edilebileceğine ilişkin mahkeme kabulü yerinde olmakla birlikte, ölenin yakınları tarafından davacı idare aleyhine açılan dayanak tazminat davalarının davalıya ihbar edilmemiş olması nedeniyle ayrıca uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğinin gözetilmemesi hatalıdır. Açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    b) Dosya kapsamından; davaya dayanak ...... Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire Başkanlığının 05/01/2011 gün, 2009/113 esas, 2011/7 karar sayılı ilamının kesin nitelikte olduğu, ilamın davacı idareye 20/01/2011 tarihinde tebliğ edildiği, ölenin yakınları tarafından bu tebliğden sonra 31/01/2011 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödemenin ise 18/03/2011 tarihinde yapıldığı, diğer dayanak ...... 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/05/2011 gün, 2010/456 esas, 2011/204 karar sayılı ilamının 07/09/2012 tarihinde kesinleştiği, ilamın asıl alacaklar yönünden ...... 3. İcra Müdürlüğünün 2011/7090, yargılama giderleri yönünden 2011/7091 esas sayılı dosyalarından karar kesinleşmeden önce 09/06/2011 tarihinde takibe konulduğu, ödemenin ise 08/04/2013 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Davacı idare, müteselsil sorumlu sıfatıyla üçüncü kişilere ödediği paranın haleflik esasınca rücuen tahsilini istediğine ve davalı önceki davalarda davalı sıfatıyla bulunmadığına göre iadenin kapsamı, kural olarak davacının mahkum olup ödediği para ile kendisi hakkında açılan davada verilen hükmün kesinleşmesine kadar işleyecek faizi ve önceki davada hükmedilen avukatlık ücreti ile yargılama giderleri ve bir de davacı aleyhine ödetme kararı alan üçüncü kişinin hüküm kesinleşmeden önce alacağını tahsil için ilamı icraya koymuş olması halinde hükmün kesinleşmesine kadar yapılan icra giderleri ve avukatlık ücreti ile aynı güne kadar gerçekleşen faizi toplamından davalının payına düşen kısmıdır. Kendi kusurlu davranışı ile işin icraya düşmesine (asıl davaya konu alacak yönünden) yahut icranın sürüp gitmesine (birleşen davaya konu alacak yönünden) yol açan davacı, bu ihmali nedeniyle yapılmış olan yahut artan icra giderlerinin ve hükmün kesinleşmesinden (asıl davaya konu alacak yönünden tebliğden) sonra geçen sürede işleyecek faizi isteyemez. Çünkü sözü edilen giderlerle davalının eylemi arasında uygun sebep sonuç bağı yoktur.
    Mahkemece yapılacak iş, asıl dava yönünden ...... kararı verildiği anda kesin olduğu için tebliğ edildiği 20/01/2011 tarihini, birleşen dava yönünden ise asliye hukuk mahkemesi kararının kesinleştiği 07/09/2012 tarihini esas alarak ve yukarıda belirtilen ilkeleri gözeterek davalının sorumlu tutulacağı miktarı belirlemektir. Bu ilkelere aykırı düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2-a-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalı yararına takdir olunan 1.630 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi