5. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10818 Karar No: 2019/5525 Karar Tarihi: 21.05.2019
İhmali ve icrai davranışlarla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/10818 Esas 2019/5525 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2015/10818 E. , 2019/5525 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : İhmali ve icrai davranışlarla görevi kötüye kullanma HÜKÜM : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan beraat, icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılanın temyiz talebinin sanık hakkında ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan kurulan beraat hükmüne, sanık ve müdafin temyiz talebinin ise icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olduğu gözetilerek yapılan incelemede; Sanık hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde; Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılanın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde ise; Sanığın 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/b maddesine aykırı olarak aynı işte menfaati zıt olan kişiler aleyhine avukatlık yaptığı iddia ve kabul edilen somut olayda; katılanın sanık adına çıkarttığı vekaletname ile dava masrafı ve vekalet ücretini sanığa verdiğine dair delil bulunmadığı gibi 26/03/2010 tarihli vekaletnamenin aynı boşanma davasında sanık tarafından dosyaya sunulmamış ve katılanı temsilen duruşmalara girmemiş olması, ayrıca katılanın 14/04/2010 tarihinde verdiği vekalet ile başka bir avukatın 26/04/2010 tarihinde boşanma davası açması, davada katılanın başka bir avukat ile temsil edilmesi ve talebi gibi ... 6. Aile Mahkemesinin 26/09/2011 tarihli, 2010/384 Esas, 2011/902 sayılı Kararıyla boşanmalarına karar verilmesi göz önüne alındığında; görevi kötüye kullanma suçunun norma aykırılık unsuru ile objektif cezalandırma koşullarının gerçekleşmediği ve bu nedenlerle sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği halde yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince, ayrıca, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Gerekçeli karar başlığında 26/03/2010-28/04/2010 olan suç tarihinin 26/03/2010-28/04/2011 olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/2-c maddesine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı, sanık ve müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA 21/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.