Esas No: 2022/2234
Karar No: 2022/7695
Karar Tarihi: 14.04.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/2234 Esas 2022/7695 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/2234 E. , 2022/7695 K."İçtihat Metni"
Çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçundan sanık ...'nun, 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52/2. maddeleri uyarınca 9.185,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair ... İcra Ceza Mahkemesi'nin 28/05/2019 tarihli ve 2018/988 Esas, 2019/517 sayılı kararının 05/09/2019 tarihinde kesinleşmesini müteakip, 26/03/2020 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı Kanunun 49. maddesi ile 5941 sayılı Çek Kanunu'na eklenen geçici 5. madde uyarınca, adli para cezasının infazının durdurulmasına ilişkin ... İcra Ceza Mahkemesi'nin 27/03/2020 tarihli ve 2018/988 Esas, 2019/517 sayılı ek kararını müteakip, infazın durdurulduğu tarihten itibaren 1 yıl içerisinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini ödemediğinden bahisle müşteki vekilinin şikayeti üzerine infazın aynen devamına dair anılan Mahkemenin 15/06/2021 tarihli ve 2018/988 Esas, 2019/517 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 02/07/2021 tarihli ve 2021/41 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'ndan verilen 26/11/2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 06.01.2022 tarihli ve KYB. 2021-149344 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
7226 sayılı Kanunun 49. maddesi ile değişik 5941 sayılı Çek Kanunu'na eklenen geçici 5/1. maddesinde yer alan, "5 inci maddede tanımlanan ve 24/3/2020 tarihine kadar işlenen suçtan dolayı mahkûm olanların cezalarının infazı, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla durdurulur. Hükümlü tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorundadır. Kalan kısmını bir yıllık sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödemesi durumunda mahkemece, ceza mahkumiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir. İnfazın durdurulduğu tarihten itibaren en geç bir yıl içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin ödenmediği takdirde alacaklının şikayeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir. Hükümlü taksitlerden birini süresi içinde ilk defa ödemediği takdirde ödemediği bu taksit, sürenin sonuna bir taksit olarak eklenir. Kalan taksitlerden birini daha ödemediği takdirde alacaklının şikayeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir.." şeklindeki düzenleme karşısında,
24/03/2020 tarihine kadar işlenen suçlardan mahkum olanlar bakımından cezaların infazının durdurulacağı, hükümlünün tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorunda olduğu, kalan kısımların ise eşit taksitlerle ödenebileceğinin ilgili düzenlemede yer aldığı, 7226 sayılı Kanunun 49. maddesinin gerekçesinde, Kanunla hem alacaklının hem de borçlunun menfaatleri göz önünde bulundurularak; borçlunun hürriyeti bağlayıcı yaptırımla karşı karşıya kalmadan ekonomik faaliyetini yürüterek alacaklıya olan borcunu ödeme imkanının güçlendirilmesine ve alacaklının da alacağının tahsilinin kolaylaşmasına katkı sağlanmasının amaçlandığı, geçici maddenin yürürlük başlama tarihinin 26/03/2020, yürürlük bitiş tarihinin 26/06/2020 olduğu, anılan Kanunun lafzında 24/03/2020 tarihinden önce işlenen suçlardan mahkum olanların, düzenlemeden yararlanmaları bakımından cezalarının kesinleşip kesinleşmemesine yönelik bir açıklık yoksa da; cezaların infazının düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla durdurulacağının belirtildiği, bu minvalde ancak infazı devam etmekte olan hükümlülerin anılan düzenlemeden yararlanabileceğinin anlaşıldığı,
Somut olayda, suç tarihinin 30/09/2018 olduğu, ... İcra Ceza Mahkemesi'nin 28/05/2019 tarihli kararının 05/09/2019 tarihinde kesinleştiği, sanık hakkındaki hükmün 5941 sayılı Çek Kanunu'na eklenen geçici 5. madde uyarınca anılan Mahkemenin 27/03/2020 tarihli ek kararı ile infazın durudurulmasına ve ödeme yapılmaması halinde cezanın infazına devam edileceğinin hükümlüye ihtaratına dair itiraz yolu açık olmak üzere karar verilmesini müteakip, her ne kadar aynı Mahkemenin 15/06/2021 tarihli ek kararı ile infazın durdurulduğu tarihten itibaren 1 yıl içerisinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini ödemediğinden bahisle müşteki vekilinin şikayeti üzerine infazın aynen devamına ilişkin karar verilmiş ise de; ihtarat içeren infazın durdurulmasına dair 27/03/2020 tarihli ek kararın sanığa tebliğ edilmediği, 5941 sayılı Kanunun geçici 5/4. maddesindeki "Bu madde uyarınca verilecek kararlarda, hükmü veren icra ceza mahkemesi yetkilidir. Mahkemece bu madde uyarınca verilecek tüm kararlar alacaklıya tebliğ edilir." şeklindeki düzenleme karşısında, infazın durdurulmasına ilişkin karar sanığa tebliğ edilmediğinden 1 yıllık ödeme süresi başlamayacağından infazın devamına karar verilmeyeceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın 5941 sayılı Yasanın 5/1. maddesi uyarınca netice 9.185,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... İcra Ceza Mahkemesi'nin 28.05.2019 tarih, 2018/988 Esas – 2019/517 Karar sayılı kararının, sanık müdafisi tarafından süresi içerisinde istinaf edildiği, ancak istinaf başvurusundan sonra mahkemesince sanık müdafisine 150,00 TL istinaf gider avansı yatırmasına dair muhtıra çıkarıldığı ve gider avansını yatırmadığından bahisle 16.04.2019 tarihli ek karar ile istinaf başvurusunun reddine karar verildiği ve red kararının istinaf edilmeksizin kesinleştiği, 5941 sayılı Yasanın 5/1. maddesinde yargılama usulüne ilişkin olarak 2004 sayılı İİK’nun 353. maddesine, 2004 sayılı Yasanın 353/2. maddesinde ise 5271 sayılı CMK’nun kanun yollarına ilişkin düzenlemelerine atıf yapıldığı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 273/1. maddesine göre, sanığın süresi içerisinde bir dilekçe vermesi veya beyanda bulunması halinde istinaf kanun yoluna başvurabileceği, sanığın bir masraf yatırması gerektiğinden bahsedilmediği, dolayısıyla ilk derece mahkemesinin sanığı istinaf gider avansı yatırmaya zorlamasının kanuni dayanağının bulunmadığı cihetle, sanık müdafiinin istinaf talebinin reddine dair ... İcra Ceza Mahkemesi'nin 25.07.2019 tarih, 2018/988 Esas – 2019/517 karar sayılı ek kararının hukuka aykırı olduğu,
Hususunda da kanun yararına bozma isteminde bulunup bulunulmayacağının değerlendirilmesi için Adalet Bakanlığı'na gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 14/04/2022 tarihinde, oy birliğiyle karar verildi.