Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/8039 Esas 2010/19807 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/8039
Karar No: 2010/19807
Karar Tarihi: 20.07.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/8039 Esas 2010/19807 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/8039 E.  ,  2010/19807 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 21/05/2009
    NUMARASI : 2008/351-2009/644

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Asıl ve birleşen dosyalarda takipte talep edilen asıl alacak ve ferilerinin toplamından takibin devamına karar verilen asıl alacak ve feriler çıkarıldıktan sonra kalan kısım yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takipteki asıl alacak tutarından takibin devamına karar verilen asıl alacak tutarı çıkartılarak bakiye kalan kısım yönünden takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz ise de, temyiz edenin sıfatı dikkate alındığında bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
    Ancak, asıl ve birleşen dosyalarda borca itirazın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, İİK.nun 169/a-5.maddesine göre, takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken iptaline karar verilmesi yerinde değildir. 
    Diğer taraftan, İİK’nun 169/a-6.maddesine göre borçlunun itirazının esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde kötüniyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulması gerekir.
    Somut olayda, asıl dava yönünden İzmir 5.İcra Müdürlüğü’nün 2005/170 esas sayılı dosyasında alacaklı Alican Karakuş 16.08.2004 vade tarihli, 55.403,00 USD tutarlı senet ve 19.02.2004 vade tarihli ve 36.670,00 USD tutarlı senetlerde lehdar konumunda olduğundan sadece bu iki bonodaki asıl alacak tutarı üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekirken,  iptal edilen asıl alacağın tamamı üzerinden tazminata karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.