Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2527
Karar No: 2015/10913
Karar Tarihi: 20.10.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/2527 Esas 2015/10913 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/2527 E.  ,  2015/10913 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davalı ... hakkındaki husumetten reddine, ... hakkındaki davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Belediye vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, 26/02/2013 tarihinde davalılardan ... Büyükşehir Belediyesinin maliki ve diğer davalının sürücüsü olduğu ... pakalı aracın, davacıya ait ... plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sonucunda araçtaki değer kaybı olan 12.000,00 TL.nin, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; olayın hizmet kusuru olduğu bu nedenle idari yargının görevli olduğunu, olayda davacının kusurlu olduğunu,trafik kazası tespit tutanağının eksik, usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkil aracının trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı aracındaki hasarın tamamen karşılandığını ve davacının bir zararı bulunmadığını, talep edilen miktarın fahiş olduğunu ve olay tarihinden itibaren faiz talebinin de yasaya aykırı olduğunu savunmuş ve davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; müvekkilinin ... Başkanlığında kadrolu işçi olduğunu, olay günü Belediyeye ait kamyonu sürmekte iken kazanın olduğunu, olayda müvekkilinin kusursuz olduğunu, davacının asli ve tam kusurlu olduğunu, trafik kaza tutanağındaki kusur oranını kabul etmediklerini, istenilen değer kaybı miktarının fahiş olduğunu savunmuş davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davalı ... hakkında açılan davanın husumet yönünden reddine, ... hakkındaki davanın kısmen kabulüne, 4.200,00 TL."nin olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile ... Büyükşehir Belediyesinden tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Belediye Başkanlığı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    2-Davalı ... zarara neden olan ... plakalı aracın sürücüsü olup, haksız fiil sorumlusu olarak verilen zarardan dolayı sorumludur. Bu davalı hakkındaki davanın reddi yönünde verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmemiş olup bu durumda esasen bir davalının diğer davalı lehine verilmiş olan hükmü o davalı aleyhine temyiz etme hakkı yok ise de; zarara neden olan aracın işleten ve sürücüsü olan davalıların sorumluluğu yasadan kaynaklanan müteselsil sorumluluk ve aralarındaki münasebetde ihtiyari dava arkadaşlığıdır. Müteselsil borçluluk niteliği itibariyle bölünebilen bir edimin birden fazla borçlusundan her birinin edimin tamamını ifa etmekle yükümlü olduğu bir borçluluk türü olup, borçlulardan birinin edimin tümünü ifa ederek alacaklıyı tatmin etmesi halinde evvelce mevcut olmasa dahi ifayı gerçekleştiren borçlu ile diğer borçlular arasında bir hukuki ilişki doğacaktır. Alacaklıyı tatmin eden bir borçlu, kendisine isabet eden paydan daha fazla bir ödemede bulunduğu takdirde bu fazlalık ölçüsünde diğer borçlulara başvurabilecektir. Bu durum bir borçlunun alacaklıyı tatmin etmesi halinde diğer borçlularında alacaklı karşısında alacaklının tatmin edilmesi ölçüsünde borçtan kurtulmalarının (BK 145/1md.) doğal bir sonucudur. Buna bağlı olarak yasa koyucu da alacaklıyı tatmin eden borçlunun kendi payından fazla ödemede bulunması durumunda bu fazlalık ölçüsünde diğer borçlulara başvurabileceğini açıkça düzenlemiştir. (BK 146/1md.) Bu şekilde belirlenen hak o borçlunun rücu hakkıdır. Yasa koyucu kendi payındanfazla ödemede bulunan bir borçluya tanıdığı rücu hakkını kuvvetlendirmek amacıyla (BK 146/1md) halefiyete de yer vermiştir. Açıklanan maddi hukuk hükümleri usul hukukunda dava olarak tezahür etmektedir. Müteselsil borçlular arasındaki ihtiyari dava arkadaşlığı nedeniyle hükmü temyiz etmeyenler hakkında lehe yada aleyhe verilen kararın kesinleştiği düşünülebilirse de, kesinleşme sorumluluk davasına ilişkin olup, ardından görülecek rücu davası yönünden, yani borçlular arasındaki iç ilişki yönünden hüküm ifade etmez. Rücu davası dikkate alındığında temyiz eden davalıların davalı ... ... hakkındaki hükmü temyizde hukuki yararı bulunduğu aşikardır.
    Zira sorumluluk davasındaki karar kesin hüküm oluşturmaz ise de rücu davası yönünden sorumluluk davasının kararı güçlü delil oluşturmaktadır. Hakkında güçlü delil oluşan davalının rücu davası yönünden sorumluluk davası hükmünü diğer müteselsil borçlu aleyhine temyiz etmesinde hukuki yararı vardır. İhtiyari dava arkadaşlarının sonradan birbirlerine karşı açacakları rücu davasında, esas alınacak mahkeme kararı, ihtilaf henüz önünde iken doğru olarak oluşmalı ve mahkeme davalıların ne oranda sorumlu tutulup tutulmayacaklarını sorumluluk davası sırasında halletmelidir. Bu kabul tarzı rücu davasında haksız yere temyiz edenler aleyhine güçlü delil oluşturmaması yönünden doğru olduğu gibi, usul ekonomisi yönünden de tarafları tatmin edecektir. Temyiz etmeyen tarafların usulü müktesep hakları da mahkemece icrai nitelikte bir hüküm kurulmayacağı, bozma sonrası kararın gerekçesinde, haklarındaki karar temyiz edilmediğinden kesinleşen davalılarında sorumluluk derecesinin tespit edilmesiyle yetinileceği dikkate alındığında ihlal edilmemiş olacaktır. (... HGK 2009/16-428-483 sayılı ilamı)
    Yukarıdaki açıklamalar göz önüne alınarak somut olaya bakıldığında; davacı maddi tazminatın müteselsil sorumluluk hükümlerine göre davalılardan tahsili istemiyle işbu davayı açmış olup mahkemece davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, bu davalı hakkındaki hüküm davacı yanca temyiz edilmeyip sadece müteselsil sorumlu davalı Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiş olup hükmü temyize gelmeyen davacı ile davalı ... yönünden hüküm kesinleşmiş ve bu davalı lehine usulü müktesep hak oluşmuş ise de; temyiz eden davalı taraf davalı sürücüden aralarındaki iç ilişkiye göre bunu rücu edebilir.
    Açıklanan nedenlerle, rücu davası ile borçlular arasındaki iç ilişki ve usul ekonomisi dikkate alındığında kararın temyizinde davalının hukuki yararının bulunduğunun kabulü zorunlu olduğu gibi hakkındaki karar kesinleşen davalı ..."ın hükmedilen maddi tazminat yönünden sorumluluğuna ilişkin değerlendirme yapılarak ve taraflar arasındaki iç ilişkide geçerli olmak üzere; mahkemece (... yönünden usuli kazanılmış hakkın ihlal edilmemesi gerektiğinden) davalı ... yönünden icrai nitelikte bir hüküm kurulmayarak sadece, sorumlu olduğu hususunun tespitine yönelik hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    3-Dava kısmen kabul kısmen red ile sonuçlanmış olup reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentte açıklanan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Belediye Başkanlığı"na geri verilmesine 20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi