Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/2421
Karar No: 2020/3646
Karar Tarihi: 10.07.2020

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/2421 Esas 2020/3646 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2020/2421 E.  ,  2020/3646 K.

    "İçtihat Metni"

    I-TALEP:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.03.2020 tarih ve 2020/28255 sayılı yazısı ile; Cumhurbaşkanına hakaret suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, Burhaniye Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/11/2019 tarihli ve 2019/3809 soruşturma, 2019/2201 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Burhaniye Sulh Ceza Hakimliğinin 05/12/2019 tarihli ve 2019/2541 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, şüphelinin kendisine ait twitter isimli sosyal medya hesabından ""Tayyip"in yalanları"" isimli siyah bir kitap resminin yer aldığı paylaşım, "Beyaz Saray Erdoğan"ı resmen yalanladı" ifadelerin yer aldığı paylaşım, "RTEye ZİNCİRLEME DOLANDIRICILIK/RESMİ EVRAK SAHTECİLİĞi SUÇ DUYURUSUYLA ANKARADA SORUŞTURMA başlıklı "Tayyip"in istanbul imam Hatip"deki kütük bilgilerine göre, imam Hatip"ten başka okula gitmemiş....,Eyüp Lisesi"ne gittiği de doğru değil...,imam Hatip"i "bütünleme" ile ve kurul kararı ile bitirmiş. Yani Allah rızası ricalarıyla....,Kaldığı dersler, Arapça ve Kur"an, Tayyip"in, kurduğu hükümetler geçersizdir...Yaptığı atamalarda..."" ifadelerinin yer aldığı paylaşım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN"ın fotoğrafı üzerinde "BEN BİR ÇOBANIM" ifadelerinin yer aldığı paylaşım, Cumhurbaşkanı"nın yer aldığı görselin yanında "BENİ SEVECEKSİNİZ LAN" yazısı bulunan paylaşım, arka planında mezarlık fotoğrafı üzerinde "ERDOĞAN ANNESİNİ ÇALINTI MEZARLARA MI DEFNETTİ, fotoğraflar her şeyi anlatıyor." ifadelerinin yer aldığı paylaşımlar nedeniyle Burhaniye Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Cumhurbaşkanına hakaret suçundan yapılan soruşturma sonucunda, anılan paylaşımların ifade özgürlüğü ve ağır siyasi eleştiri boyutunda kaldığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; benzer olay nedeniyle Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/11/2009 tarihli ve 2009/9-190 esas, 2009/253 sayılı kararında belirtildiği üzere, eleştirinin küçültücü, incitici veya abartılı olması halinde eleştiri hakkından söz edilemeyeceği, dolayısıyla mağdurun temsil ettiği sıfat ile kesinlikle bağdaşması düşünülemeyecek şekilde, annesini çalıntı mezara defnettiği izlenimini verecek haber içeriğine ilişkin paylaşım ile imam hatip okulundan başka okula gitmediği şeklindeki ifadelerin küçümseyici ve incitici bir amaçla söylendiği, toplanan delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu ve atılı Cumhurbaşkanına hakaret suçu
    yönünden 5237 sayılı Türk Ceza Kanun"un 299/3. maddesi uyarınca kovuşturma izni verilmesi durumunda delillerin takdir ve değerlendirmesinin mahkemesince yapılması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 25/02/2020 gün ve 94660652-105-10-2246-2020-Kyb sayılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak Dairemize gönderilmiştir.
    II-OLAY ;
    Twitter adlı sosyal medya paylaşım sitesinde yaptığı paylaşımlara istinaden "Yalan belge ve islama davet diye bir siteden alıntılarla darbeyi devlet yaptı diyor.kripto fetöcülerden algı yapıyor. Atatürkçü maskesiyle insanları kandırıyor" konusu ile 21.09.2017 tarihinde Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne yapılan ihbar kapsamında başlatılarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 01.10.2019 tarih 2019/157638 soruşturma ve 2019/27362 karar sayılı yetkisizlik kararı ile adresinin Balıkesir ili Burhaniye ilçesi olması nedeni ile Burhaniye Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen ve şüphelinin süreçte verdiği ifadelerinde kullanıcısı olduğunu beyan ettiği görülen ve 05.08.2019 tarihli açık kaynak araştırma raporu ile ekran görüntülerinin alınarak tespiti yapılan sosyal medya hesaplarından;
    -"Beyaz Saray Erdoğan"ı resmen yalanladı abcgazetesi.com/beyaz-saray-er..." şeklinde üzerinde "Tayyip"in yalanları" şeklinde bir kitap ve aynı resim karesi içerisinde "Durmak yok yalana devam, Kabataş Yalan, Ergenekon Yalan, Balyoz Yalan, Suikast Yalan" şeklindeki resimleri ve yazıları içerir paylaşımı,
    -"RTE"ye zincirleme dolandırıcılık/resmi evrak sahteciliği suç duyurusuyla Ankara"da soruşturma" başlıklı "İst.2016/...hazırlık facebook.com/oguz.tolga... Tayyıp"in İstanbul imam Hatip"deki kütük bilgilerine göre, İmamHatip’ten başka okula gitmemiş,Eyüp Lisesi"ne gittiği de doğru değil... İmam Hatip’i "bütünleme” ile ve kurul kararı ile bitirmiş. Yani Allah rızası ricalarıyla.Kaldığı dersler; Arapça ve Kur’an, Tayyip"in, kurduğu hükümetler geçersizdir... Yaptığı atamalarda..." şeklindeki paylaşımı,
    -Cumhurbaşkanının resmi üzerinde "ben bir çobanım" şeklindeki koyun tasviri bulunan paylaşımı,
    -Cumhurbaşkanının resmi üzerinde kullanıcılara yanıt olarak "Beni seveceksiniz lan" şeklinde yazı bulunan paylaşımı,
    -Bir başka kullanıcıya yanıt olarak da "Erdoğan annesini çalıntı mezarlara mı defnetti Fotoğraflar her şeyi anlatıyor" şeklinde resim ve yazı bulunan Oda Tv amblemli paylaşımı, herkese açık şekilde paylaşarak, Cumhurbaşkanına hakaret suçunu işlediği iddiası yapılan soruşturma kapsamında; süreçte alınan ifadesinde ve sunduğu dilekçelerinde özetle; hakkında Cumhurbaşkanına hakaret suçundan dolayı devam eden çok sayıda soruşturma ve kovuşturmanın bulunduğunu, bahse konu hesap ile gelen şikayetler üzerine kapatılan sosyal paylaşım sitesi hesaplarının kendisine ait olduğunu, CHP üyesi, eski Şişli DSP ilçe başkanı ve CHP İstanbul 2. bölge milletvekili adayı olduğunu, tamamen siyasi eleştiri mahiyetinde paylaşımlar
    yaptığını, "Tayyibin yalanları" fotoğrafı paylaştığını, kendisine göre tersi çıkan yapılan açıklamalara istinaden paylaşımda bulunduğunu, diğer paylaşımlarının gazete ve haberlerde yayımlanan paylaşımlar olduğunu beyanla, sunduğu yazılı savunmalarında ise “Ben Bir Çobanım” paylaşımındaki beyanın Beştepe Milli Tarım Proje toplantısına bizzat müştekinin yaptığı bir beyan olduğunu, resmi belgede sahtecilik dolandırıcılık suçu kapsamında müştekiye yönelik kendisinin de suç duyurusunda bulunduğunu, bu nedenle Ankara Asliye Ceza Mahkemesinde müştekinin avukatınca verilen beyan ile süreçte "Diplomasız" adlı bir kitaptan alınan kısımları paylaştığını, kendisinin bu kapsamdaki şikayeti nedeni ile de hedef alınarak paylaşımları nedeni ile suçlandığını, kitabın ise halen satışta olduğunu, "beni seveceksiniz lan" paylaşımının mizahi yaklaşım olduğunu, "Erdoğan Annesini çalıntı mezara mı defnetti" paylaşmının "Oda TV" yayını olduğunu, Osmanlı mezarlarının tarumar edildiğini, İstanbul Karacaahmet mezarlığında mezar açıldığını, korkudan kimse tarafından cevaplanmayan bir soru olmakla, gidip yerinde görüldüğünü, "Tayyibin Yalanları" paylaşımını ise gerek Başbakan gerek Cumhurbaşkanıyken söylediği yalanlara eleştirisi amaçlı yaptığını, yalanları ek olarak sunduğunu, paylaşımların gazete ve diğer haber sitelerinde yer alan haber içerikli, eleştiri niteliğinde paylaşımlar olduğunu belirten şüpheli hakkında, Burhaniye Cumhuriyet Başsavcılığının 08.11.2019 tarih ve 2019/3809 soruşturma ve 2019/2201 karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı ile özetle; "şüphelinin "Tayyip"in yalanları" isimli kalın kitap fotoğrafının yer aldığı paylaşımı Recep Tayyip Erdoğan"ın bugüne kadar beyan etmiş olduğu ancak kendisine göre tam tersi çıkan ve kanıtlanmamış gerçeğe aykırı olay ve olgulara binaen paylaştığını beyan ettiği, Cumhurbaşkanına Hakaret suçunun kanuni tanımında Cumhurbaşkanının onur,şeref ve saygınlığını rencide edebilecek şekilde bir fiil veya olgu isnat etmek veya sövmek suretiyle onur şeref ve saygınlığına saldırılması halinde oluşacağının öngörüldüğü, somut olayda şüphelinin eylemi ağır siyasi eleştiri kapsamında kalmakla onur,şeref ve saygınlığını rencide edebilecek şekilde bir fiil veya olgu isnat etmek veya sövmek suretiyle onur şeref ve saygınlığına saldırı boyutunda olmadığı, bu itibarla Cumhurbaşkanına Hakaret suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşılmakla olayla ilgili olarak kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına" dair itiraz yolu açık olmak üzere verilen karara karşı müşteki vekilince, paylaşımların Cumhurbaşkanını yalancı, halkı dolandıran ve dolandırıcı bir Cumhurbaşkanı konumuna düşürmeye yönelik olması ve bu şekilde bir algı oluşturmayı amaçlaması nedeni ile eleştiri ve ifade özgürlüğü kapsamında kalmadığı, emsal kararlar da dikkate alındığında atılı suçun unsurlarının oluştuğuna yönelik yaptığı itirazın, Burhaniye Sulh Ceza Hakimliğinin 2019/2541 değişik iş sayılı 05.12.2019 tarihli kararı ile özetle belirtildiği şekilde; "şüphelinin paylaşımları ile Cumhurbaşkanı"nın onur, şeref ve saygınlığını zedeleyici nitelikte bir saldırıda bulunmadığı, paylaşımların içeriğinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti"ni temsil eden Cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığına zarar verilmediği, şüphelinin paylaşımlarının ifade özgürlüğü ve siyasal eleştiri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği göz önüne alındığında atılı suçun yasal unsurlarının somut olayda oluşmadığının anlaşılması ile delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik
    olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu itiraz edenin itiraz dilekçesinde belirttiği nedenler yerinde görülmemiş olup Burhaniye Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kararında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, itiraz eden müşteki vekilinin yapmış olduğu itirazının reddine" kesin olarak karar verilmiştir.
    Müşteki vekilinin 03.02.2020 tarihli dilekçesi ile suçun yasal unsurlarının oluştuğundan kesinleşen kararın kanun yararına bozulması hususunda ihbarda bulunulması üzerine, Burhaniye Cumhuriyet Başsavcılığının kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair kararda herhangi bir hukuka aykırılık hali bulunmadığından kanun yararına bozma yoluna gidilmemesine dair görüşünün teminine müteakip Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 25.02.2020 tarihli istemi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından kesin kararın kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine dosya Dairemize gönderilmiştir.
    III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
    Cumhurbaşkanına hakaret suçundan yapılan soruşturma sonucunda atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesi ile verilen kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar ile bu karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii kararında hukuka aykırılık bulunup bulunmadığına ilişkindir.
    IV-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME;
    TC Anayasasına göre, Cumhurbaşkanı devletin başıdır ve bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder. Bu nedenledir ki Cumhurbaşkanına Hakaret suçu, kişilere ve şerefe karşı suçlar içerisinde değil Devlete karşı işlenmiş suçlar bölümünde düzenlenerek Devleti temsil eden Cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığının korunması amaçlanmıştır. Devlete karşı işlenen suçlardan bir kısmının gerçek mağdurunun makamı temsil eden gerçek kişi olmakla birlikte, Devlete ilişkin hukuki yararın korunması, kişiye nazaran daha üstün tutulmuştur.
    Suç doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı olan kişiye karşı işlenmekte ise de, suçla korunan ve bu nedenle ihlal edilen hukuki değer Devletin siyasal iktidar yapısıdır. (Özek, Çetin, Siyasi İktidar Düzeni ve Fonksiyonları Aleyhine Cürümler, İst 1967 s. 10)
    Ceza himayesinin konusu Devlet kuvvetlerinin korunmasıdır. (Faruk Erem, Türkiye Barolar Birliği Dergisi 1991/1, Manzini V trattato di diritto penale İtaliano, IV (Torino,1926 s. 198)
    Suçun faili herkes olabilir. Cumhurbaşkanlığı sıfatı seçimle değil ant içmekle başlar. Suçun görevin devamı sırasında işlenmesi gerekli olduğu gibi görevden kaynaklanması şart değildir. (CGK 02.04.1990 tarih 84/106 sy karar)
    Hakaret, bir kişiye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek şekilde bir fiil veya olgu isnat etmek veya sövmek suretiyle onur, şeref ve saygınlığa saldırmasıdır. Eylemin yüze karşı ya da yoklukta işlenmesi arasında fark yoktur. Gıyapta hakarette ihtilat öğesi aranmamaktadır.
    Serbest hareketli suç olup, sözler, imalı şarkılar, yazı, çizim, resim, nefreti gösteren hareketler ve bunun gibi davranışlarla işlenebilir.
    Manevi unsur genel kasttır. Mağdurun sıfatı bilinerek hareket edilmelidir. Saikin siyasi olması şart değildir. Cumhurbaşkanlığı sıfat veya vazifesiyle alakalı saike de lüzum yoktur. (Erem. age)
    Bir eylemin hukuk düzeni tarafından cezalandırılması ancak onu hukuka uygun kılan diğer bir anlatımla hukuka aykırılığı ortadan kaldıran bir nedenin bulunmamasına bağlıdır. İfade hürriyeti, basın özgürlüğü, haber verme ve eleştiri hakkı gibi bir hakkın kullanmasına ilişkin hukuka uygunluk nedenleri mevcut ise hukuk düzeni tarafından kişi cezalandırılmayacaktır. Ancak, eleştiri hak ve görevi kötüye kullanılmamalı, ifade veya yazıda küçültücü, incitici, abartılı sözlerden kaçınılmalıdır. Sayılan öğelerden birinin olması halinde haber verme ve eleştiri hakkından söz edilmeyecek eylem hukuka aykırı olacaktır.
    Hakaret suçları ifade özgürlüğünü sınırlayan hallerden bir tanesidir. Doğal haklardan kabul edilen ifade hürriyeti, çoğulcu demokrasilerde vazgeçilmez ve devredilmez bir niteliğe sahiptir. İfade hürriyeti insanın özgürce fikirler edinebilme, edindiği fikir ve kanaatlerinden dolayı kınanmama, bunları meşru yöntemlerle dışa vurabilme imkan ve özgürlüğüdür. Temel hak ve özgürlüklerden olan bu hak birçok Uluslararası belgeye, Anayasa ve yasalara konu olmuştur. Bu cümleden olarak, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 19. maddesinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10/1.maddesinde, T.C. Anayasasının 25 ve 26. maddelerinde birbirlerine benzer şekilde; "Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir alma ve verme özgürlüğünü de içerir." biçiminde teminat altına alınmıştır.
    Demokratik bir toplumun zorunlu temellerinden birini ve toplumun ilerlemesi ve bireyin özgüveni için gerekli temel şartlardan birini teşkil eden ifade hürriyeti sadece kabul gören veya zararsız veya kayıtsızlık içeren bilgiler veya fikirler için değil aynı zamanda kırıcı, şok edici veya rahatsız edici olanlar için de geçerlidir. Bunlar demokratik bir toplumun olmazsa olmaz tolerans ve hoşgörüsünün gerekleridir. (Tezcan, Erdem Sancaktar, Türkiye"nin İnsan Hakları sorunu 2. baskı sy 462)
    Ancak mutlak haklardan olmayan ifade hürriyetinin sonsuz ve sınırsız olmadığı, kısıtlı da olsa belli şartlarda sınırlandırılabileceği de aynı metinlerde yer bulmuştur. İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin 10/2 maddesine göre; görev ve sorumluluklar da yükleyen bu hakkın kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplumda başkalarının şöhret ve haklarının korunması için gerekli olan bazı formaliteler, koşullar, sınırlamalar veya yaptırımlara tabi tutulabilir. Anayasanın 26/2. maddesine göre de: "Bu hürriyetlerin kullanılması... başkalarının şöhret veya haklarının... korunması amaçlarıyla sınırlanabilir."
    İfade özgürlüğünün sınırlandırılmasına ilişkin düzenlemelerin dar yorumlanması, sınırlandırma için önemli bir toplumsal ihtiyaç veya zorunluluğun bulunması, bu sınırlandırmanın meşru bir amacı gerçekleştirmek için yapılması, sınırlandırmada aşırıya gidilmemesi ve her halükarda hakkın özünü zedelemeyecek ölçüde yapılması gerekmektedir.
    İftira, küfür, onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici söz ve beyanlar, müstehcen içerikli söz, yazı, resim ve açıklamalar, savaş kışkırtıcılığı, hukuk düzeni cebir yoluyla değiştirmeye yönelen nefret, ayrımcılık, düşmanlık ve şiddet yaratmaya yönelik bulunan ifadeler ise düşünce özgürlüğü bağlamında hukuki koruma görmemekte, suç sayılmak suretiyle ceza yaptırımlarına bağlanmaktadır.
    Bu doğrultuda Cumhurbaşkanına Hakaret suçları TCK 299. maddede yaptırıma bağlanmıştır. Suçun koruduğu hukuki yarar yukarıda da izah edildiği üzere Cumhurbaşkanının şeref ve saygınlığıdır.
    Bu suçun oluşumu için "Onun sosyal değeri konusunda kendisinin veya toplumun düşünce veya duyguları sarsıcı fiil veya sıfatlar isnat veya izafe edilmelidir. Ne tür hareketlerin şeref ve itibari ihlal edici olduğu, toplumda hakim olan ortalama düşünüş ve anlayışa göre belirlenmelidir, bunun tayininde ölçü bireyin özel duyarlılığı değildir. Bu itibarla basit bir saygısızlık hakaret ve sövme olarak nitelendirilemez" (Erman, hakaret ve sövme suçlan sy 80 vd)
    Demokratik toplumlarda siyasiler, üst düzey bürokratlar ile kamuya mal olmuş kişiler, diğer insanlara nazaran ağır eleştirilere daha fazla katlanmalıdırlar. Ancak hakarete hiçbir kimse katlanmak zorunda değildir. İfade hürriyeti bakımından eleştiri ve hakaret ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken kavramlardır. Kaba sövme hiçbir koşulda eleştiri olarak kabul edilemez. Türk toplumunun önemli bir kesiminin kendilerini siyasi liderleriyle özdeşleştirdiği, liderlerine yapılan ve kamuya yansıyan hakaretleri kendilerine yapılmış gibi algılayarak aşırı reaksiyon gösterdikleri, bu hakaretlerin toplumdaki kutuplaşmayı artırdığı, hakaret ve sövme fiillerinin, adi olaylarda dahi birçok öldürme ve nitelikli yaralamalara sebebiyet verdiği gözetildiğinde, bu fiillerin orantılı bir yaptırıma bağlanmasının toplumsal barışın ve kamu düzeninin korunması bakımından da demokratik toplumda zorlayıcı bir ihtiyacın karşılanması kapsamında değerlendirilmesi gerekir.
    Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    "RTE "ye zincirleme dolandırıcılık/resmi evrak sahteciliği suç duyurusuyla Ankara" da soruşturma" başlıklı "İst.2016/...hazırlık facebook.com/oguz.tolga... Tayyıp"in İstanbul imam Hatip"deki kütük bilgilerine göre, İmamHatip’ten başka okula gitmemiş,Eyüp Lisesi"ne gittiği de doğru değil... İmam Hatip’i "bütünleme” ile ve kurul kararı ile bitirmiş. Yani Allah rızası ricalarıyla. Kaldığı dersler; Arapça ve Kur’an, Tayyip"in, kurduğu hükümetler geçersizdir... Yaptığı atamalarda..." ve bir başka kullanıcıya yanıt olarak "Erdoğan annesini çalıntı mezarlara mı defnetti Fotoğraflar her şeyi anlatıyor" şeklindeki paylaşımların, mesaj bütünlüğü ve bağlamı dikkate alındığında, bireyin kendini gerçekleştirmesine ya da toplumun gelişmesine katkı sunması beklenen bir değer içermemesi ve özellikle eleştiri sınırlarını aşarak açıkça Cumhurbaşkanının şeref ve saygınlığına maddei mahsusa isnadı suretiyle saldırı mahiyetinde olduğu konusundaki takdir ve değerlendirmenin mahkemesince yapılması gerektiği gözetilmeden hukuki olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemekle, anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    V-SONUÇ: Açıklanan nedenlerle,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.03.2020 tarih ve 2020/28255 sayılı kanun yararına bozma isteminin kabulü ile Burhaniye Sulh Ceza Hakimliğinin 05.12.2019 tarihli ve 2019/2541 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309/4-c. maddesi uyarınca yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe tesir etmemek üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi